Türkçede İlk İranlı Ermeni Yazar

Türkçede İlk İranlı Ermeni Yazar
Agos Kitap / Kirk
Raffi Şirvanyan
01.11.2008

Aras Yayıncılık, İranlı bir Ermeni yazarın kitabını yayımlayarak Türkiye’de bir ilki gerçekleştirdi. Işıkları Ben Söndürürüm adını taşıyan romanın yazarı, son yıllardaki başarılarıyla dikkat çeken Zoya Pirzad.

 

1951’de Ermeni bir ailenin kızı olarak İran’ın Abadan kentinde dünyaya gelen Pirzad, 1990’lı yıllardan itibaren çeşitli dergilerde yayımlanan Farsça öyküleriyle ciddi bir okur kitlesi edindi. 2002’de ilk romanı olan Çerağha Ra Men Hamuş Mikonem’in (Işıkları Ben Söndürürüm) ardından, ülkenin en çok okunan yazarlarından biri haline gelen Zoya Pirzad, aralarında Huşeng Golşiri Yılın En İyi Romanı Ödülü gibi çok önemli edebiyat ödüllerinin de bulunduğu dört büyük ödül aldı. İran’da onlarca baskı yapan romanları, çeşitli Batı dillerine de çevrildi.

 

Pirzad’ın eserleri, İran edebiyatı için olduğu kadar Ermeni Diaspora edebiyatı için de, başarılı kişileştirmeleri, kadının iç dünyasındaki çatışmaları yansıtmaktaki ustalığı, gündelik hayatın sıradan yönlerini incelikle ele alışı ve karakterlerinin kullandığı dildeki uyumla, oldukça özgün bir roman anlatıcılığının temsilcisi haline geldi. Pirzad, Işıkları Ben Söndürürüm’ün ardından yayımladığı, Bütün Akşamlar Gibi, Paskalya’ya Bir Gün Kaldı, Hurmanın Kekre Tadı, Buna Alışacağız adlı eserleriyle de başarılı yazarlık kariyerini geliştirdi.

 

Işıkları Ben Söndürürüm, özellikle kadın kahramanı Klaris’in iç dünyasını, ruhsal gelgitlerini yansıtmadaki başarısıyla dikkat çekiyor.
Romanın temel sorusu, İran’ın Abadan kentinde, karısına karşı ilgisi körelmiş bir koca, büyümekte olan üç çocuk, dar bir sosyal çevre ve vaktinin çoğunu alıp götüren ev işleri arasında kısılıp kalmış bir kadının, kendisine dayanma gücü veren iç dünyasını canlı tutma çabasını ne kadar sürdürebileceği.

 

Okur, sayfalar ilerledikçe, hislerine kulak verme zahmetine girmeyen, ancak ondan daima yardım bekleyen ailesi ve dostları nedeniyle kendi yaşamını sürekli erteleyen Klaris’in sabretmeye ne kadar devam edeceğini soruyor kendi kendine. Bu sorunun, zamanla, aile, mahalle ve toplum yaşantısının, kadının iç dünyası üzerinde nasıl bir prangaya dönüştüğüne dair bir farkındalık uyandırması da kaçınılmaz hale geliyor. Kendisini ailesinin ve çevresindekilerin bütün sorunlarıyla ilgilenmekle sorumlu hisseden fakat tüm çabaları görmezden gelinen Klaris, “Niçin kimse beni düşünmüyor? Neden hiç kimse benim ne istediğimi sormuyor?” diye soruyor sık sık:
Zihnimin şefkatli tarafı sordu:
“Sen ne istiyorsun?”
Cevap verdim:
“Günde birkaç saat yalnız kalmak istiyorum, biriyle sevdiğim şeylerden konuşmak istiyorum.”
Suçlayan taraf duruma el koydu:
“Yalnız kalmak mı, yoksa biriyle konuşmak mı?”
Bir okaliptüs ağacının yanından geçtim. Elimi uzatıp bir yaprak kopardım. Buruşturup kokladım. Birkaç adım yürüyüp ezilmiş yaprağı su kanalına attım.
“Sardu’nun hikâyesindeki adamın sonunda nasıl bir karar verdiğini bilmek istiyorum.”

 

Yıllarca mahrum kaldığı takdir edilme, hak ettiği değeri, sevgiyi ve ilgiyi görme açlığıyla yaşamı bir mutsuzluk uçurumuna doğru gitmekte olan Klaris, annesi ve biricik kızıyla semte taşınan yakışıklı bir adam ona ilgi gösterdiğinde, sözlerine değer verdiğinde, hayatı altüst olur. Görmezden gelinmeye alışmış kadın ruhu, bir heyecan kasırgasına tutulur.

 

Klaris’in içinde büyüyen duygular aşk mıdır, yoksa gelip geçici bir heyecan mı? Romanın akışı, bu noktadan sonra her türlü sürprize gebe, ve okuru sarsıp şaşırtmakta çok başarılı.

 

Kısaca söylemek gerekirse, Işıkları Ben Söndürürüm, etnik kökenine, ait olduğu sınıfa, yaşam tarzına bakılmaksızın, kadınların maruz kaldığı, çoğu zaman görünmez olan baskıları, ötelenmişlik, yalnızlık duygularını, yepyeni, kadınca bir bakış açısıyla gözlerimizin önüne seriyor.

Sitemize giriş yaparak kişisel verileriniz, site kullanımınızı analiz etmek, sosyal medya özellikleri ve reklamları kişiselleştirmek amacıyla çerezler aracılığıyla işlenmektedir. Detaylı bilgi için Çerez Politikası Metni’ni okuyabilirsiniz. Anladım butonuna tıklayarak açık rıza beyanında bulunmuş olursunuz.