Yeniyetme Sur’un, ailesi ve kız arkadaşı Norma’yla ilişkisini merkeze alarak 1950’ler Türkiyesinin röntgenini çeken keskin bir toplumsal eleştiri romanı Meteliksiz Âşıklar. Lise son sınıf öğrencisi Sur’un, başta anne ve babası, sonra İstanbul Ermeni toplumu ve nihayet çevresindeki her şeye karşı isyan duygusuyla dolmasına yol açan çelişkileri ve çatışmaları gözler önüne sererken, havada adeta asılı duran gerginliklere dikkat çeken Zaven Biberyan,…
Mizah yüklü anlatımıyla ve engin hayal gücüyle Ermenice şiire yeni bir soluk getirmiş Zahrad’ın kedili şiirleri, şaire ait kedi çizimleriyle birlikte Aras Yayıncılık tarafından iki dilli (Türkçe-Ermenice) olarak yayımlanıyor. Zahrad’ın usta işi şiirlerini başarıyla Türkçeye taşıyan Ohanneş Şaşkal’ın çevirmenliğini üstlendiği kitapta, şairin pek bilinmeyen çizer yönüne de tanıklık ediyoruz. Çizimlerinde ağırlıklı olarak benimsediği kübik tarz, Zahrad’ın dönemin gözde akımlarını yakından…
İzmir Ermenileri sahiden yaşadılar mı? Ege’nin yeryüzünde bir cenneti andıran bu kıyılarında var oldular, nefes aldılar, yürüdüler, konuştular, doğdular ve öldüler mi? Türkiye’nin en büyük ve en özel şehirlerinden biri olan İzmir’de ve çevresinde yüzyıllarca süren yaşantılarından geriye kalan neredeyse hiç düzeyindeki izlere bakılırsa, bu sorulara “Evet, yaşadılar, vardılar!” cevabını vermek hiç de kolay değil. Bir avuç iyi niyetli araştırmacı…
Bu kitapta bir araya getirilen masalların ortak noktaları, imkânsız aşkların yanı sıra, Anadolu, Mezopotamya ve o her şeyiyle özel Dersim coğrafyasının sesine ses katmaları, Ermeni ve Kürt halklarının yaşayışlarını ortaya koymaları. Masalları bir araya getiren Sarkis Seropyan’ın çevirisi ve Zeynep Özatalay’ın birbirinden güzel çizgileriyle ışıl ışıl parıldayan Aşiq û Maşûq, hem ölümsüz aşkları, hem de hep birlikte var ettiğimiz ortak…
Adı Arşaluys, nam-ı diğer Aurora. 1915’te, Ermeniler tehcir edildiği sırada, 14 yaşında Çemişgezekli bir kız çocuğuydu. Halkının yok edilişine tanık oldu, aile fertlerini birer birer kaybetti. Maruz kaldığı bedensel ve ruhsal işkencelere rağmen hayatta kalmayı başardı. Onun hikâyesini diğerlerinden ayıran ise, başrolünde oynadığı bir filmle yaşadıklarının beyazperdeye aktarılmış olması.
Aurora kurtulup da iki yıl sonra ABD’ye vardıktan sonra, başından geçenleri…
Ünlü Amerikalı yazar William Saroyan'ın en çok bilinen ve beğenilen öykülerinin yer aldığı kitabı Aram Derler Adıma yepyeni Türkçe çevirisiyle karşınızda. İlk kez 1940'ta yayımlanan ve Saroyan'ın tüm dünyaya mal olmasını sağlayan Aram Derler Adıma, yazarın çocukluk yıllarına, aile, okul ve komşulardan ibaret çevresine dair gözlemlerine dayanıyor. Saroyan'ın alamet-i farikası olan sıcak, muzip, insancıl ve çoğu zaman son derece geveze bu öykülerde, insanı insan…
Türkçeye çevrilen kitaplarıyla büyük ilgi gören Zabel Yesayan, 'Sürgün Ruhum'da, uzun yıllar yurt dışında yaşamış İstanbullu bir ressam olan Emma'nın memleketine dönüşünden sonra yaşadığı iç hesaplaşmaları ve yaşadığı güçlükleri anlatıyor. Yesayan'ın 1915'ten sonra kaleme aldığı ilk edebi eserlerden olan ve 1922'de yayımlanan 'Sürgün Ruhum', yaklaşık 1910'da, özelde Ermenilerin ve genelde tüm Osmanlı vatandaşlarının yaşadığı gerilimleri arka plana alarak, bir memlekete…
1915'te Ermenilerin Osmanlı topraklarında yaşadıkları, özellikle son yirmi yılda yoğun olarak tartışıldı. Ronald Grigor Suny, 'Ancak Çölde Yaşayabilirler'de, 1915'e pek çok açıdan yeni bir perspektifle yaklaşarak, soğukkanlı, objektif ve dengeli değerlendirmelerle, yaşananların ardındaki dinamikleri anlamaya çalışıyor. Osmanlı modernleşmesinin getirdiği gerilimleri, Müslüman-gayrimüslim çatışmasını, iç ve dış güç dengelerini, İmparatorluğu çöküşten kurtarmak amaçlı arayışları, İttihatçı düşüncenin evrimini, Ermeni siyasi hareketlerinin doğuşu ve…
Dünyanın nasıl yaratıldığı sorusu, tüm dinlerin ve aynı zamanda bilimin binyıllardır üzerinde önemle durduğu konulardan biri. Medeniyetin başlangıcından bu yana insanlığın zihnini kurcalayan bu büyük soruya bir cevap da, yeni kitabı Tanrı'nın Seyir Defteri ile Mıgırdiç Margosyan'dan geliyor.
Bugüne kadar yayımlanmış eserlerinden hayli farklı, yepyeni bir tarzda kaleme aldığı, ancak yine mizah ve ironi yüklü bu anlatısında Margosyan, kutsal kitapların Yaratılış bölümlerinden…
Richard Hovannisian'ın 14 ciltlik kent tarihi dizisinin Bitlis ve Muş'un ardından ikinci kitabı olan Van, heybetli dağların ve pırıl pırıl suların çevresinde doğallığıyla baş döndüren bir coğrafyaya yüzünü dönüyor. Çiftçilerin türlü tahıllar ve lezzetli meyveler veren toprağı sürdüğü; kadınların, zarif danteller ve ipekli kumaşlar işlediği; mimarların görkemli kilise planlarını tasarladığı ve Ermeni halkının 1915'e dek var olduğu Van'da, yani Nayiri ülkesinde geçmişin izini…