Kategori | Roman |
Dili | Türkçe |
Çevirmen | Beril Eyüboğlu |
Özgün dili | İngilizce |
Editör | Aziz Gökdemir |
Kapak tasarımı | Aret Gıcır |
Baskı bilgileri | 1. Baskı, Kasım 2002 3. Baskı, Şubat 2018 |
Sayfa ve boyut | 216 sayfa, 13x19,5 cm |
ISBN | 9789757265498 |
Kategori | Roman |
Dili | Türkçe |
Çevirmen | Beril Eyüboğlu |
Özgün dili | İngilizce |
Editör | Aziz Gökdemir |
Kapak tasarımı | Aret Gıcır |
Baskı bilgileri | 1. Baskı, Kasım 2002 3. Baskı, Şubat 2018 |
Sayfa ve boyut | 216 sayfa, 13x19,5 cm |
ISBN | 9789757265498 |
İnsanlık Komedisi, 20. yüzyıl Amerikan edebiyatının kısa öykü, roman ve oyun türlerinde en iyi yazarlarından biri olarak kabul edilen William Saroyan'ın en sevilen romanlarından biri. Olaylar, İkinci Dünya Savaşı yıllarında ABD'de, Kaliforniya Eyaleti'ne bağlı Ithaca kasabasında geçiyor...
Neredeyse her aileden bir ferdin bilfiil savaşın içinde olduğu bu küçük Amerikan kasabasının savaştan ne şekilde etkilendiği, bu sıradışı koşulların yarattığı insanlık halleri, eserin baş kahramanı olan yeniyetme Homer Macauley'nin büyüme sancılarıyla harmanlanarak anlatılıyor. Saroyan, kendine özgü naif bakışıyla, savaşın içindeki sıradan insanın nabzını tutmayı başarırken, bir yandan da "savaşın kaçınılmaz olarak içerdiği barbarlık", "savaş suçunun sorumluluğunu 'düşman' belletilen varlıkla sınırlamamak" gibi kavramlar üzerine sorular sordurmayı amaçlıyor.
Sevgili Homer,
Evde bana ait olan her şeyin senin olduğunu bilmeni istiyorum; istemediklerini Ulysses'e verirsin. Kitaplarım, gramofonum, plaklarım, giysilerim, bisikletim, mikroskobum, balık oltam, hepsi senin. Çünkü sen bundan böyle Macauley ailesinin reisisin.
Seni çok özlüyorum ve hep seni düşünüyorum. Ben iyiyim. Savaşlara hiç inanmadığım, gerekli olduklarında bile saçma bulduğum halde, şimdi orduda olmaktan gurur duyuyorum, çünkü bir sürü insan benim gibi savaşın içinde. Durum bundan ibaret. Hiçbir düşmanı insan olarak kabul etmiyorum, zira insan olan hiç kimse benim düşmanım olamaz. O her kim olursa olsun, benim dostumdur. Benim kavgam onunla olsun değil, önce kendi içimde yok etmeğe çalıştığım, o bahtsız yanıyladır.
Kendim bir kahraman gibi hissetmiyorum. Bu türden duygular besleme yeteneğim yok. Kimseden nefret etmiyorum. Öte yandan aşırı yurtsever de değilim. Ülkemi, insanlarını, şehirlerini, evmi, ailemi her zaman sevdim. Keşke asker olmasaydım. Keşke savaş olmasaydı.