Balıkçı Sevdası
%50

Balıkçı Sevdası

Yervant Sırmakeşhanlıyan

54,00 

Etiket Fiyatı: 108,00 

%50
KategoriÖykü
DiliTürkçe
Çevirmen

Ani Baronyan

Özgün dili

Ermenice

Kapak tasarımı

Aret Gıcır

Baskı bilgileri

1. baskı, Kasım 2000

Sayfa ve boyut

88 sayfa, 13x19,5 cm

ISBN

9789757265344

Açıklama

Gerçekçilik akımı, 19. yüzyılın son yirmi yılından itibaren, Ermeni edebiyatında yön belirleyici bir hareket halini almıştır. Özellikle İstanbul’da bir grup genç yazar, 1884 yılında kurulan Arevelk (Doğu) gazetesinin çatısı altında, geniş halk kitlelerinin verdiği yaşam mücadelesini, sosyal çelişki ve eşitsizlikleri, İstanbul’da, gurbette yaşayan taşralı Ermenilerin çektikleri zorlukları, toplumsal sömürünün boyutlarını eserlerinde ele almış, bu sorunları toplumsal gerçekçi bir çerçevede dile getirmişlerdir.

 

Yervant Sırmakeşhanlıyan (Yeruhan), eserlerinde, toplumun en alt kademesindeki insanların, “insanca” yaşam adına, ellerinde avuçlarında ne varsa, hayat denilen o kumar masasına sürmekten çekinmemelerini, biraz acı biraz alayla, kısacası ironiyle vermiştir.

 

Balıkçı Sevdası ise yazarın, yine alt tabakadan bir grubun, balıkçıların yaşantılarıyla ilgili, birbirinden sıcak, dram yüklü öykülerinden oluşuyor. Kitapta, 20. yüzyıl başlarındaki, payitaht İstanbul’un balıkçıları, balıkçı semtleri, eğlence yerleri resmigeçit yapıyor adeta.

Arka Kapak

Denizi ve deniz kıyısını, bir karıncanın, yeraltındaki yuvasının kıyı bucağını bildiği kadar iyi biliyordu Hacı Tuma. Sevdiği, adeti taptığı mesleğinden uzaklaşmayı asla düşünmemişti. Babasından ona balıkçılık mesleği dışında hiçbir şey kalmamıştı. Hacı Tuma bu mirası yaşatacaktı, kör de olsa, hasta da olsa, ölene dek. Fakat, maalesef aile hayatı dramlarla doluydu. Üç oğlu olmuş, üçünü de, mesleğinin olağanüstü güçlük ve tehlikeleri içinde büyütmek istemiş, balıkçı yapmıştı. Çocuklar, babaları gibi, cesur birer balıkçı olmuş, fakat nihai zafer, onları yutan denizin olmuştu. Anneleri İsguhi dudu, saçını başını yoluyor, güzelim çocuklarının ölümüne sebep olduğu için kocasına lanetler yağdırıyor, gece gündüz durmadan ona hakaret ediyordu.

“Çocuklarımın eceline girdin, hıyanek adam!” diye bağırıyordu adamın yüzüne. “Ulan başka zanaat mı yoktu ki bu zulum zanaata verdin çocuklarımı!”

Yazar Hakkında

Yervant Sırmakeşhanlıyan

1870'de İstanbul, Hasköy'de doğdu. İlköğrenimini, semtin Nersesyan Okulu'nda aldı. Eğitimine, 1886'da Galata'daki Getronagan Ermeni Lisesi'nde devam etti. Okulun müdürü, dönemin ünlü aydınlarından Minas Çeraz'dı. Bu okulda, geleceğin tanınmış Ermeni aydınlarından Arşak Çobanyan ile sınıf arkadaşı oldu. Çalışkan bir öğrenci değildi, hastalığı nedeniyle bitirme sınavlarına da katılamayınca okuldan ayrıldı. Okuyamamanın eksikliğini, kendini eğiterek giderdi. Kısa zamanda Fransızca öğrendi ve Fransız gerçekçi yazarların eserlerini okudu tarihe merak sardı. 1889'da Dzağig [Çiçek] adlı dergide ilk yazı denemeleri yayımlandı. 1890'da Arevelk [Doğu] Gazetesi'nin yayın kurulunda, yardımcı bir görev aldı. 1891'de ise aynı dergide yayımlanan Babugı [Dede] adlı hikâyesiyle, Arpiar Arpiaryan, Hırant Asadur, Dikran Gamsaragan ve Krikor Zohrab gibi isimlerin dikkatini çekti. Krikor Zohrab'ın 1893'te çıkardığı Masis adlı haftalık dergide yayımlanan hikâyeleri, gelecekteki başarılarını müjdeliyordu.

 

1896'da Ermenileri hedef alan olayların yarattığı kargaşa ortamından dolayı ülkeyi terk etmek zorunda kaldı. Bulgaristan'ın Varna şehrine yerleşti. Şarjum [Hareket] adlı bir gazete ve Şaviğ [Yol] adlı bir dergi çıkardı. Bu dönemde, İstanbul'da Püzantion, Jamanak [Vakit] Paris'te ise Anahit gazetelerinde Kağtagan [Göçmen], Y. Kağtagan ve Aşuğ [Âşık] mahlaslarıyla yazıları yayımlandı.

 

Gağıntçek [Noel Hediyesi], Saylort [Arabacı], Aryan Ujı [Kanın Gücü], adlı hikâyeleri yayımlandı ayrıca bitiremediği romanı Kağtagannerı [Göçmenler] 1900'de Şaviğ dergisinde tefrika edildi. Yazılarında, kendisi gibi gurbette yaşayan Ermenileri anlattı.

 

Başyapıtı sayılan Amirayin Ağçigı [Amira'nın Kızı], 1902'de Şaviğ'de, Merjıvadz Serı [Karşılıksız Sevgi] adıyla tefrika edilmeye başlandı.

 

1904'te Mısır'a geçti. Sımpad Pürad'la birlikte Sisvan adlı aylık dergiyi çıkardı. Siyasi bir suikasta kurban giden Arpiar Arpiaryan'ın yerine, Lusaper [Aydınlatan] dergisinin başyazarlığını üstlendi.

 

II. Meşrutiyet'in ilan edilmesiyle 1908'de İstanbul'a döndü. Edebiyatta Ermeni gerçekçiliği temsilcilerinin eserlerini yayımlayan Arevelk Gazetesi'nin yazı işleri müdürlüğünü yaptı. Getronagan Lisesi ve Üsküdar'daki Surp Haç Okulu'nda Ermenice dersleri verdi.

 

1910'da Merjıvadz Serı, Amirayin Ağçigı adıyla Arevelk'te tefrika edildi. 1911'de Giyankin Meç [Hayatın İçinde] adlı bir öykü kitabı yayımlandı. 1912'de Vosdan adlı dergide, Harazad Vorti [Öz Evlat] adlı romanı yayımlandı. Bu eser, daha sonra Harput'ta tiyatro eseri olarak yeniden basıldı.

 

Mezre'deki [Elazığ] Getronagan Okulu'nda 1913'te müdürlük yapmaya başladı. Çeşitli yazı ve öyküleriyle İstanbul Ermeni basınında yer almaya devam etti.

 

Harput'tan 1915'te tehcir edildi. Öğretmen-yazar Hovhannes Tılgadıntsi, Rahip Bısag Der Khorenyan, Yeprad Koleji öğretmenleri, eşi ve iki çocuğu ile birlikte, Elazığ-Diyarbakır yolu üzerinde, Mastar Dağı'nda, Deveboynu adıyla anılan yerde öldürüldü.

Basından

Balıkçı Sevdası

  Küçük Menderes Gazetesi   Rahim Gür   29.05.2001

Kesintiye Uğrayan Kültür

  Agos Gazetesi   Oşin Çilingir   17.11.2000

Sitemize giriş yaparak kişisel verileriniz, site kullanımınızı analiz etmek, sosyal medya özellikleri ve reklamları kişiselleştirmek amacıyla çerezler aracılığıyla işlenmektedir. Detaylı bilgi için Çerez Politikası Metni’ni okuyabilirsiniz. Anladım butonuna tıklayarak açık rıza beyanında bulunmuş olursunuz.