Aznavour, Osmanlı topraklarında yaşayan Ermenilerin 1915 yılında yaşadığı büyük felaketin tanığı olan annesinin ve ailesinin hikâyesiyle giriş yaptığı kitabında Fransa’da bir göçmen çocuğu olarak Ruslarla, Cezayirlilerle, Faslılarla, Yunanlılarla, Ermenilerle kader birliği içinde yaşadığı güçlükleri, İkinci Dünya Savaşı’nda Alman işgali sırasında bir yeniyetmeyken başından geçenleri, tanıdığı direniş önderlerini anlatıyor heyecanla. Sanatçılık kariyerinde merdivenleri ağır ama emin adımlarla yükselen, bu arada Edith Piaf, Charles Trénet, Jean Cocteau, Raoul Breton, François Truffaut, Jacques Prèvert, Yves Montand, Gilbert Bécaud, Liza Minelli gibi ünlü simalarla dostluk eden, onlarla birlikte çalışan Aznavour kimi zaman sahne ışıklarının ardındaki koşturmacaya, kimi zaman da sanatçının kendiyle baş başa kaldığı kâh hüzünlü kâh huzurlu anlara götürüyor okuru.Geçmiş Zaman Olur ki Aznavour’un yaşamıyla ilgili pek çok sorunun yanıtını birinci ağızdan verirken, yazarın bazılarında Türkiye halkına barış adına zeytin dalı uzattığı şiirlerini ve şarkı sözlerini de içeriyor.
Bu kitapta, hatıralarımı, meslek hayatındaki iniş – çıkışları ya da özel hayatının ayrıntılarını anlatan bir şarkıcı gibi yazmak istemedim. Daha ziyade, çeşitli fotoğraf kareleri ile çocukluğumdan, başlangıçta karşılaştığım güçlüklerden, hayatıma giren kadınlardan söz etmeye çalıştım ve kitabımın büyük bir bölümünü, benim ya da başkalarının ön planda yer aldığı, kimi tuhaf, kimi gülünç, kimi de dramatik olaylara ayırdım.
Köklerim anımsayamadığım bir toprağın çok derinlerine gömülü. Nerede sahi o toprak, Türkiye’nin ucunda, akrabalarımın toza dönüşüp Asya rüzgârına karıştığı kurak arazilerde mi? Babamın ailesinin memleketi Gürcistan’da mı? Çıktığımız yer olan Ermenistam’da mı? Ben bir göçebeyim, bir göçmenim, bir vatansızın oğluyum; gerçek bir geçmiş bulamadan, sonunda bir başka ülkeyi, bir başka kültürü, bir başka dili benimsemiş biriyim. Ne yapalım, herkesin adı Dupont, Martin ya da Durand olamaz. Benim adım da Aznavour ve şimdiye kadar bundan şikâyet etmedim. Ama yine de isterim ki…
Olayların zorlamasıyla, akışıyla, sonunda dört meslek yapar oldum: oyunculuk, şarkıcılık, yazarlık, bestecilik. Biri öbürüne kapı açtı, beriki ötekini itti, bazen de iç içe geçti bunlar, ve dört ayrı alan olsa da sonuçta birbirllerini tamamladılar. Biraz karman çorman, biraz serserice yaptım bu işleri, ama tam profesyonel olmasam da asla amatörce değil. Önemli olan işin iyi yapıldığı duygusuydu, bir zamanlar dendiği gibi “iyi iş” çıkarmaktı. Bugün, sahne üzerinde geçen altmış dokuz yıldan sonra, samimiyetle söyleyebiliyorum ki, bahsettiğim mesleklerden birinde, yani şarkıcılıkta, beni işverenime yani halka bağlayan sözleşmenin hükümlerini hep yerine getirdim.
Asıl adı Şahnur Vağinag Aznavuryandır. Ermeni bir ailenin oğlu olarak 22 Mayıs 1924'te Paris'te dünyaya geldi. Fransa'ya Gürcistan'dan göç eden babası Mişa Aznavuryan şarkıcı, Adapazarı'ndan göç eden annesi Knar Aznavuryan ise oyuncuydu. Küçük yaşta tiyatroyla tanışan Aznavour henüz dokuz yaşındayken oyunlarda rol alıp şarkı söylemeye başladı. Küçük kumpanyalarda şarkı söyleyerek başlayan kariyerinin dönüm noktası ünlü Fransız şarkıcı Edith Piaf'la tanışması oldu. Piaf'la birlikte Amerika'ya ve Avrupa'nın çeşitli kentlerine düzenledikleri turneler sonucu dünyaca ünlü bir şarkıcı haline geldi. Pek çok dilde şarkı söyleyebilen çok yönlü bir sanatçı olan Aznavour'un dünyanın dört bir yanında pek çok hayranı vardır. Bugüne dek, altmışa yakın filmde rol alan Aznavour yüzlerce beste yapmış ve şarkı sözleri yazmıştır. 1988'de yaşadığı depremle ağır yaralar alan Ermenistan'a "Ermenistan için Aznavour" adlı bir vakıf kurarak maddi manevi yardımlarda bulunan Aznavour son yıllarda Türk-Ermeni Sorunu'nun çözümü yönünde yaptığı çalışmalarla da dikkat çekmektedir. 01 Ekim 2018'de hayatını kaybedene dek sahneyi hiç terk etmedi, hep şarkı söyledi.
Milliyet Gazetesi Can Dündar 13.10.2009
Hürriyet Gazetesi Sefa Kaplan 12.10.2009
Hürriyet Gazetesi Sefa Kaplan 15.02.2009
Cumhuriyet Gazetesi Oral Çalışlar 31.12.2005
Birgün Gazetesi Hamza Aktan 08.05.2005
Radikal Gazetesi Mahmut Hamsici 07.05.2005
Birgün Gazetesi 01.05.2005
Agos Gazetesi Lora Baytar 22.04.2005