Halep’in Baronları Suriye'de bir otel, bir aile ve Ortadoğu'nun son yüz yılı

General Liman von Sanders kapılarını çaldı. Otelin bir kanadını boydan boya işgal etti ve oraya yerleşti. Bir hafta sonra ateş kırmızısı renginde, at arabası gibi insanları taşıyan ama atların çekmediği gizemli bir şey Baron’un kapısının önünde durdu. Bu bir otomobildi ve daha önce Halep’te hiç görülmemişti. İçinden, Bahriye Nazırı Cemal Paşa indi. İmparatorluğun en önemli üç adamından biri… Halep’te uzun bir dönem geçirmesi gerekiyordu. Karargâhı Baron Oteli olacaktı.

İki koldan işgal edilen otel de böylelikle Dünya Savaşı’nın büyük oyununa katıldı. İlk hamle General Liman von Sanders’ten geldi: Mazlumyan kardeşlerden Osmanlı’nın güçlü nazırı şerefine bir hoş geldin merasimi düzenlemelerini istedi. Armen ve Onnig kendilerine yüklenen görevin önemini hemen anladılar. Yemek, Ortadoğu’ya has bolluk ve Avrupa’ya has zerafetin birleşmesiyle şaşaalı ve etkileyici geçti. Gecenin sonunda Cemal Paşa, “Otel yöneticisiyle konuşmak istiyorum,” dedi. Armen, bu pek güçlü adamın huzuruna çıktı. Cemal Paşa, bıyıklarını sıvazladı. Bembeyaz dişlerini ortaya çıkaran bir gülümsemeyle dudaklarından şu sözler döküldü: “Mazlumyan Efendi, bu göz kamaştıran davet için sizi tebrik etmek isterim. Daha önce böylesine şatafata, bolluğa ve nezakete pek nadir rastladım.” Armen minnetini ifade edercesine başını eğdi, ancak Cemal Paşa’nın sözleri henüz bitmemişti.