187,50 ₺
Etiket Fiyatı: 250,00 ₺
Madam Amati, 1902’de Avusturya-Macaristan İmparatorluğu topraklarında doğan ve sonraki onyıllarda Avrupa kıtasını kasıp kavuran gelişmelerin sonucu olarak savrulduğu İzmir’de kendine yeni bir yaşam kuran keman sanatçısı Marta Amati’nin yaşamöyküsünü anlatıyor. Madam Amati’nin ölümünden yıllar sonra onun tek bir fotoğrafını İzmir’deki Beth-İsrael Sinagogu’nda gören ve bu gizemli kadının kim olduğunu merak eden Rita Ender, arşivlerde ve İzmirlilerin belleğinde iz sürerek onun hikâyesini ortaya çıkardı. Kemanı ve müziğiyle İzmir sosyal yaşantısının ayrılmaz bir parçası olan, pek çok öğrenci yetiştiren Madam Amati’nin kim olduğu, İzmir’e yerleşmeden önce nasıl bir hayat yaşadığı kimselerin dikkatini çekmemişti. Bu sanatçı kadın aslında kimdi? Hangi rüzgârlar onu Avrupa’dan İzmir kıyılarına atmıştı? Başına neler gelmişti? Ender, bu sorulara cevap bulabilmek için onun nerede doğduğunu, okuduğunu, nerede, nerelerde ve nasıl yaşadığını, çalıştığını, Türkiye’ye nasıl geldiğini, İzmir’de nasıl bir hayatı olduğunu öğrenmeye çalıştı. Bütün bu araştırmaların sonucunda ise ortaya sarsıcı bir hayat hikâyesi çıktı. Berge Arabian’ın fotoğraflarıyla zenginleşen Madam Amati, bir dönemin İzmir’ine dair pek çok önemli tanıklığı da bir araya getiriyor. Rita Ender’in incelikli kaleminden.
Madam Marta Amati, 1462. Sokak’ta, tam İzmir Özel Saint-Joseph Fransız Lisesi’nin karşısındaki tahta cumbalı evde otururmuş. O sokakla özdeşleşenlerdenmiş. Komşuları ise Rinaldo, Simes, Penso, Sera, Papi, Toctan ve Bertuzzi aileleriymiş.
Sıcak yaz akşamüstlerinde evinin önündeki merdivenlerde oturup, basamaklarda keman çalarmış. Sokakta Marta’nın kemanından Sergey Rahmaninov’un besteleri duyulurmuş. O dar sokaktan geçerken müzikle duraklayan İzmirlilerden, onun yanına oturan ve bu sayede müzisyenleri, bestekârları öğrenenler olurmuş.
Yine yaz akşamları, Madam’ı ev toplantılarına davet ederlermiş. Gidermiş. Evlerin bahçesinde leylakların, hanımellerinin arasında konser verirmiş. Pazar günleri ise Beth-İsrael Sinagogu’na gider, düğünlerde keman çalarmış.
1984’te İstanbul’da doğdu. 2003’te Saint Joseph Fransız Lisesi’nden, 2008’de Marmara Üniversitesi Hukuk Fakültesi’nden mezun oldu. Ocak 2010’da avukatlığa başladı. Galatasaray Üniversitesi ve Panthéon - Assas Üniversitesi’nde - Paris II yüksek lisans yaptı ve azınlık hakları üzerine çalıştı. 2001’den beri çeşitli gazete ve dergilerde yazan Ender’in, Mümkündür Mucizeler – Rafael Torel’in Hayatı (Gözlem Yayınları), Kolay Gelsin (İletişim Yayınları), İsmiyle Yaşamak (İletişim Yayınları), Aile Yadigârları (İletişim Yayınları), Objets Portraits (Lior Éditions - Fransa) isimli kitapları ve “Las Ultimas Palavras” başlıklı bir belgeseli bulunmaktadır.
Bilmek Vaktidir Adalet Çavdar 10.05.2019
Gazete Duvar Emek Erez 11.04.2019
K24 Funda Cantek 28.03.2019