Ermenice edebiyatın son yüz elli yılında önemli bir rol oynamış taşra edebiyatı geleneğiyle ve onun devamıyla tanışın. 1915 öncesinde Anadolu ve Ermeni köy hayatını ele alan taşra edebiyatçılarının 1915 sonrasında verdikleri eserler, onların yok olan ya da zorla terk ettikleri memleketlerine duydukları özlemin ifadesine dönüştü. Kimi İstanbul’da, kimi Amerika’da, kimi Sovyet Ermenistanı’nda yaşarken memleketlerinin eskide kalmış günlük yaşantısını ve insanlarını anlattı ve güçlü hafızalarıyla tarihe önemli notlar düştü. Hamasdeğ’den ve Ceyhan’dan Margosyan’a, bu toprağın sesi, bu toprağın nefesi.