15,00 ₺
Etiket Fiyatı: 20,00 ₺
Dünyanın nasıl yaratıldığı sorusu, tüm dinlerin ve aynı zamanda bilimin binyıllardır üzerinde önemle durduğu konulardan biri. Medeniyetin başlangıcından bu yana insanlığın zihnini kurcalayan bu büyük soruya bir cevap da, yeni kitabı Tanrı’nın Seyir Defteri ile Mıgırdiç Margosyan’dan geliyor.
Bugüne kadar yayımlanmış eserlerinden hayli farklı, yepyeni bir tarzda kaleme aldığı, ancak yine mizah ve ironi yüklü bu anlatısında Margosyan, kutsal kitapların Yaratılış bölümlerinden ilhamla, Tanrı’nın dünyayı yaratmasının hikâyesini, o bildik muzip üslubu ve bereketli diliyle anlatıyor.
“Ol deyince olduran, öl deyince öldüren” Tanrı’nın yoktan var ettiği yerin, göğün, yıldızların, denizlerin, tüm canlıların ve elbette insanın hikâyesini kadim Anadolu ve Mezopotamya topraklarında binlerce yıldır anlatıldığı şekliyle aktaran Margosyan, zaman zaman yaptığı “kronolojik” sapmalar ve “anakronik” hatalar karşılığında Tanrı’dan af ve merhamet dilemeyi de unutmuyor. Tanrı’nın Seyir Defteri, insanı insana yabancı eden tüm aktör ve faktörleri sarakaya almayı da ihmal etmeyen, son derece eğlenceli bir eser. Kitabın sonuna, daha önce yayımlanmamış Hokecaş isimli öyküsünü de ekleyen yazar, okuru yine Diyarbakır-İstanbul, geçmiş ve bugün arasında bir yolculuğa çıkarıyor.
Ve yüce Rabb, Kabil’e dönüp sordu:
“Kardeşin Habil nerede?”
Kabil işlediği cinayetten sanki bihaber, sanki kardeşini öldüren kendisi değilmiş gibi, elleri ceplerinde, havalara bakıp ıslık çalıyordu. Böylece, kendinden sonra gelecek tüm katillerin paçalarını sıyırmak için deneyecekleri yolun kapısını ilk o araladı ve Rabb’in huzurunda hiç utanıp sıkılmadan yalan konuşup şu klasik cevabı yapıştırdı:
“Bilmiyorum!”
Üstelik, sadece bu tek kelimelik cümleyle yetinmedi. Rabb’in huzurunda ‘yalan beyan’da bulunduğu yetmezmiş gibi, bir de fütursuzca devam etti:
“Kardeşimin bekçisi miyim ben!”
Cinayeti işleyip elini kardeş kanıyla yıkayan, buna rağmen küstahça davranan Kabil, bu tavrının boş, bomboş bir savunmadan öteye gitmeyeceğini, Rabb tarafından asla affedilmeyeceğini, son pişmanlığın da fayda etmeyeceğini henüz bilmiyordu ama eninde sonunda, ister istemez, bittabi ki öğrenecekti.
23 Aralık 1938’de Diyarbakır’da, Hançepek Mahallesi’nde (Gâvur Mahallesi) doğdu. Eğitimini Süleyman Nazif İlkokulu, Ziya Gökalp Ortaokulu, daha sonra İstanbul’daki Bezciyan Ortaokulu ve Getronagan Lisesi’nde sürdürdü. İstanbul Üniversitesi Edebiyat Fakültesi Felsefe Bölümü’nü bitirdi.
1966-1972 yılları arasında Üsküdar Selamsız’daki Surp Haç Tıbrevank Ermeni Lisesi’nde müdürlüğün yanı sıra felsefe, psikoloji, Ermeni dili ve edebiyatı öğretmenliği yaptı. Daha sonra öğretmenliği bırakarak ticarete atıldı. Edebi çalışmalarını aralıksız sürdürdü. Marmara gazetesinde yayımlanan Ermenice öykülerinin bir bölümü Mer Ayt Goğmerı [Bizim Oralar] adıyla kitap haline getirildi (1984) ve bu kitabıyla 1988’de, Ermenice yazan yazarlara verilen Eliz Kavukçuyan Edebiyat Ödülü’nü (Paris-Fransa) aldı. Aras Yayıncılık tarafından basılan Gâvur Mahallesi (1992), Söyle Margos Nerelisen? (1995) ve Biletimiz İstanbul’a Kesildi (1998) adlı Türkçe kitaplarını, 1999’da ikinci Ermenice kitabı Dikrisi Aperen [Dicle Kıyılarından] izledi. Gâvur Mahallesi Avesta Yayınları tarafından Li Ba Me, Li Wan Deran [Bizim O Yöreler] adıyla Kürtçe olarak yayımlandı (1999). Türkçe kaleme aldığı Tespih Taneleri (2006) adlı anı-romanı büyük ilgiyle karşılandı. Evrensel gazetesinde “Kirveme Mektuplar” adlı köşesinde yazmayı sürdüren Margosyan’ın bu makalelerinin bir kısmı Kirveme Mektuplar adıyla 2006’da Diyarbakır’da kitaplaştırıldı (Lis tarafından. 2011’de yeni basımı Aras). 1996-1999 arasında Agos gazetesinde yayımlanan makalelerinden yapılan bir seçki olan Zurna 2009’da, yine Evrensel yazılarından derlenen Çengelliiğne (ilk basımı 1999, Belge) ve Yeni Yüzyıl ve Yeni Gündem gazetelerinde yayımlanan makalelerinden derlenen Kürdan 2010’da kitaplaştırıldı. Yazarın, dünyanın yaratılış hikâyesini mizahi bir üslupla ele aldığı son kitabı Tanrı’nın Seyir Defteri ise 2016’da yayımlandı.
Kitap eki Leyla Öztürk 29.12.2017
Bianet Şeyhmus Diken 22.04.2017