Yoldaş Pançuni

Yervant Odyan

203,04 

Etiket Fiyatı: 338,40 

%40
KategoriRoman
DiliTürkçe
Çevirmen

Sirvart Malhasyan

Özgün dili

Ermenice

Kapak tasarımı

Melisa Arsenyan

Çizim

Aleksandr Saruhan

Baskı bilgileri

1. Baskı, Kasım 2000
7. baskı, Eylül 2022

Sayfa ve boyut

208 sayfa, 15x21 cm

ISBN

9789757265320

Açıklama

Aras Yayıncılık, ünlü Ermeni Yazar Şirvanzade’nin “mizah için doğmuş en büyük Ermeni mizah ustası” olarak kabul ettiği Yervant Odyan’ın artık bir kült haline gelmiş başyapıtı yoldaş Pançuni’yi, 2000’deki ilk Türkçe baskısından sonra yeni bir tasarımla bir kez daha yayımladı.

Yoldaş Pançuni, yirminci yüzyılın başında yaşayan hayali bir devrimci kahramanın, Pançuni’nin başından geçen, daha doğrusu başınını altından çıkan olayları, tarihsel bir temele oturtmayı ihmal etmeden aktarıyor. Pançuni’yi okurken, “doğru ilke ve tasarıların bile, demagog, hayalperest ve sorumsuz okumuş cahiller tarafından, mevcut şartlar dikkate alınmadan uygulandıklarında nasıl yıkıcı olabilecekleri”ni düşünüyor insan ister istemez.

Don Quijote, Pickwick, Tartarin gibi, insanlığın büyük ailesine mensup bir kahraman olan Yoldaş Pançuni, gerçeğin mizahlaştığı noktada okurunu yakalıyor ve hiç bırakmıyor. Ünlü Ermeni çizer, Mısır karikatürünün kurucularından 1888’de Malatya’da doğan Aleksandr Saruhan’ın 1938’de yayınladığı ve o tarihten beri Yoldaş Pançuni baskılarında kullanılan yaklaşık 150 doyumsuz Pançuni karikatürü de esere eşsiz bir tat katıyor.

Kitabın sonunda, okurların Pançuni’nin yazıldığı dönemin siyasal gelişmelerine daha yakından vakıf olabilmeleri amacıyla, Anahide Ter Minassian’ın Ermeni Devrimci Hareketi’nde Milliyetçilik ve Sosyalizm 1887-1912 adlı kitabından yapılan bir özet de yer alıyor.

Arka Kapak

İşte, Yoldaşlar Kurulu’nun tüm Dzabılvar Ermenilerine bildirilerle duyurulan kararı:

“Halihazır burjuva aile yapısının, eski çağlardaki baskıcı temeller üzerine oturduğunu…

Bir kadının sadece kocasına ait olmasının, mülkiyet gibi yanlış bir prensipten doğduğunu…

İlkel toplumlarda, kadının belli bir eşe değil, genelde toplumun tümüne ait olduğunu…

Hıristiyan aile yapısının, çağımızın ruhuyla bağdaşamadığını…

Kadının, kendi bedeninden mutlak sahibi ve onu nasıl kullanacağına karar verme özgürlüğü olduğunu…

Nazlı’nın, özgür iradesiyle Heço’yu bırakıp Sımların Vartan’la birlikte olduğunu göz önünde bulundurarak…

Yoldaşlar Kurulu öncelikle Nazlı ve Vartan yoldaşı sarsılmaz ve özgür inançlarından dolayı tebrik ediyor, onların beraberliğini meşru buluyor, Heço’yu baskıcı davranışlarından dolayı kınıyor ve bilinçli Dzabılvarlı kadınları Nazlı yoldaşın kurtuluşunu örnek almaya davet ediyor.

 

Yaşasın özgür aşk!

Yaşasın özgür birliktelik!

Kahrolsun köleleştiren evlilik!

Kahrolsun aile bağları!

Yaşasın bilinçli saflar!

Yazar Hakkında

Yervant Odyan

19 Eylül 1869'da İstanbul, Yeniköy'de doğdu. On dokuzuncu yüzyıl başında, Kayseri'nin Muncusun köyünden genç yaşta İstanbul'a gelip K. Balyan'ın yanında saray mimarlığına dek yükselen Boğos Odyan'ın adıyla anılıp ünlenen bir aileye mensuptu. Ermeni Milleti Nizamnamesi (1863) olarak bilinen Osmanlı'daki ilk anayasa örneğinin hazırlayıcılarından Kirkor Odyan'ın (1834–1887) yeğeniydi.

Amcası Krikor Odyan'la birlikte 1879'da Paris'e gitti. 1882'de babasının konsolosluk görevi yaptığı Romanya'nın Circova şehrinde bulundu.

1884'de İstanbul Üsküdar'daki Berberyan Ermeni okulu'na girerek bir buçuk yıl kadar okudu. Okul sıralarındayken Vararan [Soba] adlı elyazılı öğrenci gazetesini yönetti.

Öğrenimini evde, amcasının çevresindeki, dönemin ünlü Ermeni aydınlarından aldığı derslerle, sanat ve edebiyat yoğun bir ortamda sürdürdü. Zengin aile kütüphanesinde çok sayıda Ermenice ve Fransızca eseri okuyarak yetişti.

İstanbul Ermeni basınında ilk yazı ve çevirileri 1887'de yayınlandı. Arevelk [Doğu] ve Manzume-i Efkar'da 1890'da yazıları yayınlandı. Yazar Arpiar Arpiaryan'ın daveti üzerine Arevelk'in yardımcı editörlüğünü 1892'de üstlendi ve günlük yazılarını, tefrika öykü ve romanlarını sürdürdü (dört yıl). 1894'de Hayrenik [Vatan] gazetesine yazmaya başladı. 1896'da Arevelk'in editörlüğünü üstlendi. Aynı yılın Ağustos'unda, Osmanlı Bankası işgali ertesinde Ermenilere yönelik saldırılar sırasında İstanbul'u terk edip Yunanistan'a geçti, Atina'da Miutyun [Birlik] adlı dergiyi yönetti.

1899'da Paris'te Azad Khosk [Özgür Söz] adlı aylık dergiyi çıkardı, Nor Tar [Yeni Asır] ve Anahit'e yazılar yazdı. Birkaç ay Londra'da Arpiaryan'ın Nor Gyank [Yeni Hayat] gazetesinde çalıştı. İskenderiye'de 1902'de Azad Khosk'u yeniden, 1903'te ise Azad Pem [Serbest Kürsü] adlı mizah dergisini (dört yıl) yayınlandı.

1903'te Hindistan Bombay'e gitti. 1904'te ise İskenderiye'ye geri geldi, haftalık ve günlük birkaç gazete yayını girişiminde bulundu. Kahire'de 1907'de Arev [Güneş] adlı günlük mizah gazetesini kurdu.

Şubat 1909'da, II. Meşrutiyet'in (1908) getirmiş olduğu serbest ortam üzerine İstanbul'a döndü. Püzantion [Bizans], Jamanak [Vakit] ve Azadamard [Özgürlük Kavgası] gazetelerine yazılar yazdı (yedi yıl). "Inger Pançuni" [Yoldaş Pançuni] diye bilinen eseri, Püzantion'da "Arakelutyun mı i Dzabılvar" [Dzabılvar Misyonu] adıyla tefrika edildi. Garapnad [Giyotin] adlı mizah degisini 1910'da yayınladı. Püzantion'da tefrika edilen eseri bu kez "Arakelutyun mı i Dzabılvar, Ingervaragan Namagani Inger P. Pançunie" [Dzabılvar misyonu, Yoldaş Pançuni'den sosyalist mektuplar] adıyla, Nışan Babigyan yayınevi ve matbaasınca 1911'de İstanbul'da kitap olarak basıldı.

1912'de Sev Gadu [Kara Kedi] adlı mizah dergisini yayınladı (iki yıl), Manana [Kudret Helvası] adlı mizah dergisini ise 1913'de yayınladı.

Yoldaş Pançuni'nin ikinci bölümünü, "Inger P. Pançuni i Vasburagan" [Yoldaş Pançuni Van'da] 1914'te yayınladı.

Mayıs 1915'te tutuklanıp Suriye içlerine, Dair Ez-Zor'a (Der Zor) tehcir edildi, ağır koşullarda mucize eseri sağ kaldı. İstanbul'a 1918'de geri döndü.

İknad Ağa adlı mizah dergisini 1919'da yayınladı (iki yıl). 1920'de Cagadamard [Muhabere], Verçin Lur [Son Havadis] ve Jamanak'ta özelliklle güncel konuları işlediği yazılar yazdı (üç yıl). 1921'de Yerkidzagan Daretsuyts [Mizah Yıllığı] adlı mizah dergisini yayınladı (iki yıl).

İstanbul'u 1922'de terk edip Bükreş'e geçti.

Ünlü üçlemesinin son bölümü, "Inger P. Pançuni darakrutyan meç" [Yoldaş Pançuni Sürgünde] 1923'te yayınlandı. 1924'te Trablus'a (Lübnan) geçti. 1925'te Kahire'ye geçti. 3 Ekim 1926'da kanserden öldü ve Kahire'deki Marmina Ermeni Mezarlığı'na, A. Arpiaryan'ın yanına gömüldü.

Sitemize giriş yaparak kişisel verileriniz, site kullanımınızı analiz etmek, sosyal medya özellikleri ve reklamları kişiselleştirmek amacıyla çerezler aracılığıyla işlenmektedir. Detaylı bilgi için Çerez Politikası Metni’ni okuyabilirsiniz. Anladım butonuna tıklayarak açık rıza beyanında bulunmuş olursunuz.