Bir Kadın Işıkları Söndürürken

Bir Kadın Işıkları Söndürürken
Taraf Gazetesi
Özlem Ertan
03.12.2008

Bazen hayat sonsuz akışından kopup dar bir koridora dönüşür ve hapseder bizi duvarların arasına. Durmadan bir çıkış yolu ararız, ama kolay değildir her zaman kurtulmak sıkışmışlık duygusundan… Çıkışı bulamadıkça bir şeylerden güç alma ihtiyacı hissederiz; sevgiyi ararız. Çünkü sevgi hatta aşk, insanı dar bir alanda debelenip durmaktan kurtaracak kadar güçlüdür. İşte o yüzden zor zamanlar geçiren insanlar sevme ve sevilme ihtiyacı içinde olurlar genellikle.

 

Herkes hayatta en az bir kez yaşamıştır bu sıkışmışlık hissini. Ancak sanırım bu duyguyla en çok haşır neşir olanlar kadınlardır, özellikle de doğu toplumlarında yaşayan kadınlar… İster eğitimli isterse eğitimsiz olsun tüm kadınlar birincil görevinin ev işleriyle ve çocuklarıyla ilgilenmek olduğu düşüncesi hâkimse çevrenizde, üstelik de sizinle ilgilenmeyen, duygularınızı anlamaya çalışmayan bir erkek varsa yanınızda, işte o zaman hayat o sonsuz akışından kopup dar bir koridora dönüşür ve hapseder sizi duvarlarının arasına.

 

Türkiyeli okuyucuları ermeni kültür ve edebiyatıyla tanıştıran bir aracı konumundaki Aras Yayıncılık, İranlı Ermeni yazar Zoya Pirzad’ın ilk romanı Işıkları Ben Söndürürüm’ü yayımladı.

 

Kadınların Çıkmazları
Farsça aslından Türkçe’ye Emrullah Yakut tarafından çevrilen romanda İran’ın Abadan kentinde kocası ve üç çocuğuyla birlikte yaşayan Klaris karakterinin ekseninde o dönemde İran’da yaşayan Ermeni toplumunun yaşam biçimi hakkında bilgi edinmek de mümkün.

 

Ancak dar bir sosyal çevre içinde yaşayan romanın ana karakteri Klaris’in yalnızlığı ve çıkmazları, romanın ana iskeletini oluşturuyor. 30’lu yaşlarının sonundaki Klaris eğitimli bir kadındır ancak günlerinin önemli bir kısmını ev işleriyle geçirmektedir. Kocası Artoş’un ona karşı ilgisizliği de Klaris’in mutsuzluğunun nedenlerinden biridir. Ne ailesi, ne arkadaşları ne de evli olduğu erkek onun isteklerini anlamak ve karşılamak için bir çaba göstermektedir. Tam bu sırada yaşlı annesi ve küçük kızıyla birlikte bir adam, Emil Simonyan, taşınır Klaris’in yaşadığı semte. Romandaki ilginç karakterlerden biri olan Emil Simonyan da aynı Klaris gibi yalnızlık duygusu içindedir; üstelik de hayatının her alanına müdahale eden bir annesi vardır. Emil ile Klaris kısa zamanda dost olurlar ve birçok konuda çok iyi anlaştıklarını fark ederler. Emil’in kendisine gösterdiği ilgi ve yakınlık, yalnızlık ve anlaşılmazlık hissiyle dolu olan Klaris’in ruhunda farklı heyecanların yeşermesine neden olur.

 

Romandaki dikkat çekici karakterlerden biri de Emil Simonyan’ın annesi Elmira Simonyan. Son derece sert, sorunlu ve anlaşılması güç bir insan görünümündeki Elmira da aslında hayatta aradığı mutluluğu bulamamış ve geçmişinde acı dolu yaşanmışlıklar barındıran bir insandır.

 

Zoya Pirzad bu romanında kadınların etnik kökene, yaşam biçimine ve ait olunan toplumsal sınıfa bağlı olmayan çıkmazlarını Klaris karakteri üzerinden okuyucuya aktarıyor. Pirzad’ın, ülkesi İran’da büyük bir başarı kazanan ve çeşitli dillere çevrilen ilk kitabı Işıkları Ben Söndürürüm dili, anlatımı ve roman ilerledikçe gizemli yönleri aydınlanan başarıyla işlenmiş karakterleriyle okunmaya değer bir roman.

Sitemize giriş yaparak kişisel verileriniz, site kullanımınızı analiz etmek, sosyal medya özellikleri ve reklamları kişiselleştirmek amacıyla çerezler aracılığıyla işlenmektedir. Detaylı bilgi için Çerez Politikası Metni’ni okuyabilirsiniz. Anladım butonuna tıklayarak açık rıza beyanında bulunmuş olursunuz.