Ermeni meselesini epeydir, biraz daha açık olarak konuşmaya başladık. Gerçi bu meselenin hiç konuşulmamasını isteyenler daha çok bağırıp duruyor, ama bu mesele konuşulacak. Başka birçok mesele gibi, dünyadaki diğer ülkelerde nasıl konuşulursa konuşulsun, bizde çok daha açık konuşma zamanı çoktan geldi.
Soykırım mı, kırım mı, kıyım mı? Aslında sorun bu kavram tartışmasının daha ötesinde, daha derinde. Bu, kendi tarihimizi, bu toprakların tarihini son derece az bilmemizle ilgili bir sorun. “Az bilmek” hali, zaman içinde tümüyle öğrenmeyi reddetme durumuna dönüşmüş. Ama bilmeyen ve öğrenmeyi reddeden bir kalabalık var ki, en çok onların sesi çıkıyor.
Ermeni sorunu üzerinde son birkaç yıldır farklı açılardan yazılmış kitaplar yayınlanıyor. Yine bir diğer Anadolu “hikâyesi”ni de yavaş yavaş öğreniyoruz. Bu “hikâye” de Anadolu Rumlarının gönderilme sürecine ilişkin.
Tarihe “doğru-eğri” ya da “siyah-beyaz” kalıplarıyla bakmaktan kurtulmak için eğitim sisteminin en başından başlamak gerekiyor. 7 yaşından 18 yaşına kadar sürekli şartlandırılmış kuşakların ardından, tekrar düşünen ve öğrenmek isteyen kuşakların gelmesi kolay değil.
Bugün de yakın tarihte neler olduğunu öğrenmek ve Anadolu’da “azınlık”lar meselesine yaklaşmak için iki önemli kitap yayınlandı.
Samim Akgönül’ün kitabının adı şu: “Türkiye Rumları, Ulus devlet çağından küreselleşme çağına bir azınlığın yok oluş süreci”. Bu kitabı okuyunca “Eskiden buralarda Rumlar vardı” diyenler o Rumların nasıl buharlaştığını tam olarak öğrenecektir. Türk toplumunun önemli bir zenginliğinin “yok oluş süreci”ni, kitaba bir önsöz yazan Prof. Baskın Oran da bilmiyormuş. Baskın Hoca da oradan öğrendiğine göre bu kitabı okumak şart.
İkinci kitabın adı şu: “Türk-Ermeni Sorunu Bibliyografyası”. Canan Badem’in hazırladığı kitapta meselenin, sadece soykırım tartışması değil bütün boyutlarına ilişkin tam 4 bin 450 kitap ve belge sıralanıyor. Tabi ki bunların hepsini ele almak bile mümkün değil. Ama önümüzdeki günlerde bu meseleyi konuşmaya devam edeceğimiz için herkes o 4 bin 450 kitabın arasından birkaçını seçsin çok değil, birkaçını okusun ve konuşmadan önce bir duraklasın.