Türkçe

Osmanlı İmparatorluğu'nun son döneminde Ermeniler ve onların sosyo-politik durumu her zaman tartışmalı ve ilgi çeken bir konu olagelmiştir. Ermeniler, "rahatı yerinde, ayrıcalıklı" bir toplum mu yoksa bitmek bilmeyen sorunlarla boğuşan bir toplum muydu? Komşu topluluklarla ve devletle ilişkileri nasıldı? Başlarına neler geldi? Bu set, okuyucularımızın bu konulardaki bilgi birikimine katkıda bulunmak için oluşturuldu.

Cumhuriyet, kendi hakkındaki iddiası doğrultusunda Müslüman olmayan azınlıklar ve onların bir parçası olarak Ermeniler için "beyaz bir sayfa" açabildi mi? Ermeniler, cumhuriyette eşit vatandaş muamelesi görebildiler mi? Bu konuda Osmanlı'dan Cumhuriyet'e ne değişti ne değişmedi? Bu setle okuyucularımız bu soruların cevaplarını bulacaklar.

Krikor Zohrab'dan Osmanlı toplumunu farklı yönleriyle ele aldığı on öykülük Hayat Olduğu Gibi; Zabel Yesayan'dan uzun yıllar yurt dışında yaşamış İstanbullu bir ressam olan Emma’nın memleketine dönüşünden sonra yaşadığı iç hesaplaşmaları ve yaşadığı güçlükleri anlatan Sürgün Ruhum; çocukluğunu Halep'teki, kitaba konu olan yetimhanede geçirmiş olan Antranik Dzarugyan'ın kaleme aldığı, bütün zamanların en çok okunan Ermenice kitaplarından Çocukluğu Olmayan Adamlar ve…

Ermeni Soykırımı Türkiye'de çok ve hararetle tartışılan bir konu olmasına rağmen toplumun bu konudaki bilgi birikimi oldukça sınırlıdır. Soykırıma ve onun oluş şekline dair temel olgular pek bilinmez. Bu setteki kitaplar, bu bilgi açığını bir ölçüde de olsa kapatmak amacıyla bir araya getirildi. Bu seti okuyanlar, soykırımın esas karakterine ve nasıl hayata geçirildiğine dair bir bakış açısı edineceklerdir.

Diyarbakır'dan Tekirdağ'a kadar yayılmış bir milyondan fazla insan, koca bir halk nasıl evlerinden zorla çıkarılarak yollara sürülür, nasıl binlerce kilometre yürütülür, yolda başlarına neler gelir, nasıl ölür, öldürülür, nasıl hayatta kalır? Soykırımın tanıkları seti bu tecrübeyi bizzat yaşamış kişilerin anılarını bir araya getiriyor. Onlarla yürüyecek, onlarla ölecek, onlarla kurtulacaksınız.

Ermenice şiirin dört temsilcisinden dört kitap bu özel sette okurunu bekliyor. 1915’te katledilene dek verdiği eserlerle Ermeni kültüründe derin izler bırakan Taniel Varujan’dan Ekmeğin Şarkısı; son yıllarda Türkçeye çevrilen şiirleriyle kendine özgü bir takipçi kitlesi edinen Zahrad’ın Türkçeye çevrilen tüm şiirlerini bir araya getiren Bambaşka Bir Bahar; genç yaşta hayatını kaybetmesine rağmen Ermenice şiirde yeniliğin kapısını aralayan Garbis Cancikyan’ın eserine…

Ünlü tarihçi Richard G. Hovannisian tarafından derlenen 14 ciltlik Tarihi Kentler ve Ermeniler serisinden beş kitapla Anadolu coğrafyasında yaşayan Ermenilerin üç bin yıllık varlığının izlerini sürün. Bu kitaplarda yer alan makalelerle, Ermeni hayatının, Antik dönemden başlayarak 20. yüzyıla kadar tarihi, ekonomik, toplumsal ve kültürel olarak değişimini takip edebilir ve Türkiye'de hâkim olan tektipçi tarih anlayışına alternatif bir bakışın…

Dicle kıyılarından, Ermenicesiyle Dikranagerd ya da Amida, Kürtçesiye Amed’den, Diyarbakır’dan çıkmış üç yazarın üç kitabını bir araya getiren bu sette Mezopotamya’nın bu kadim şehrinin asırların imbiğinden süzülmüş hikâyeleri var. Mıgırdiç Margosyan Diyarbakırlı Ermenilerin tespih taneleri gibi dünyanın dört yanına dağıldığı zamanların fotoğrafını çekerken, Şeyhmus Diken kentten ayrılmak zorunda kalmış ancak oradan kopamamış insanların ahını aktarıyor sayfalarında, Silva Özyerli ise aile…

Farklı zamanlardan, farklı bölgelerden, farklı deneyimlerden kadınların eserleri ve yaşam öyküleri bu sette. Türkiye’de feminist literatürün Türk ve Müslüman olmayan kadınlara bakışını değiştiren referans kitabı Bir Adalet Feryadı, Amerikalı bir Ermeni kadının feminist olma yolculuğunu anlatan Aslan Kadının Mirası, İzmir’e savrulmuş Doğu Avrupa Yahudisi bir keman sanatçısının hikâyesini kayıt altına alan Madam Amati, İranlı kadınların ataerkil toplum karşısındaki hallerini ele…