Leipzig’de Yatar Bir Sürgün Şair

Leipzig’de Yatar Bir Sürgün Şair
Bakış Gazetesi
Vecdi Erbay
09.10.1999

Ermeni kültürünü ve edebiyatını okura tanıtıma konusunda gösterdiği özverili çalışma, Aras Yayınları’na Türkiye’deki diğer yayınevlerinin arasında ayrıcalıklı bir yer sağlıyor. Okura, geçtiğimiz günlerde yitirdiğimiz Kirkor Ceyhan’dan Mıgırdiç Margosyan’a kadar birçok Ermeni yazan tanıştıran Aras Yayınları’nın bu çabası kutlanmalı.

Bugüne kadar birçok Ermeni yazarı okur karşısına çıkaran ve Ermeni edebiyatının tanınmasına olanak sağlayan Aras Yayınları, son olarak geçtiğimiz günlerde bir başka şairi, 1979 yılında, Demokratik Alman Cumhuriyeti’nin Leipzig kentinde yaşamını yitiren Aram Pehlivanyan’ı, ölümünün 20. yılında buluşturdu okurla.

 

“Özgürlük İki Adım Ötede Değil” adlı kitapta, Pehlivanyan’ın şiirlerinin yanı sıra yaşamından kesitler, fotoğraflar ve belgeler de sunuluyor. Pehlivanyan’ın yaşamı, kişiliği ve şair yönünü, “Aram Pehlivanyan’ın Yaşamına İlişkin Tanıklıklar” bölümünde yakın arkadaşlarından Vartan İhmalyan, Toros Toranyan, S. K. Zanku, Avedis Aliksanyan, Hüseyin Erdem ve şairin kızı Meline Pehlivanyan’dan okumak mümkün.

 

Leipzig’ de bir sürgün şair

Aram Pehlivanyan’ın yaşamı, kitaptaki yazılardan anlaşıldığı kadarıyla hep mücadele içinde geçti.

 

1 Ağustos 1917’de İstanbul Üsküdar’da doğan Pehlivanyan, Ermeni okullarında başladığı eğitimini İstanbul Hukuk Fakültesi’nde tamamladı. Şiir çalışmalarına lisede başladı ve daha o yıllarda sınıf arkadaşı S. K. Zanku ile ancak iki sayı yayınlayabildikleri Aşğhadank” (Emek) adlı Ermenice bir edebiyat dergisi çıkardı. Şiirlerinde A. Şavraş adını kullandı. Üniversite yıllarında ise siyasi çalışmalara ağırlık verdi, 1941 yılında tutuklandı on beş ay hapis yattı. Ermenice “Nor Or” (Yeni Gün) adlı haftalık gazeteyi, , 1945 yılında arkadaşları S. K. Zanku ve Avedis Aliksanyan’la birlikte çıkardı. Gazete daha sonra 1946 yılında günlük olarak yayımlanmaya başladı ve Pehlivanyan, gazetenin yazı işleri sorumluluğunu yüklendi.

 

İlk kitabı “Kağaki Jığhorin Meç” (Kentin Gürültüsünde) adıyla 1949 yılında yayınlandı. S. K. Zanku ile “Gırung” (Turna) adlı derginin ilk sayısını yayınladı, ancak Erzurum’a askerlik için çağırılınca İstanbul’u gizlice terk etti. Pehlivanyan için sürgün günleri böylece başlamış oldu. Adana’dan Suriye’ye geçerek (1950), orada bir bisküvi imalathanesi kurarak geçimini sağlamaya çalıştı. 1956 yılında önce Paris’e geçti, 1958 yılında gittiği Demokratik Alman Cumhuriyeti’nin Leipzig kentine yerleşti ve ölünceye kadar orada yaşadı. Bu dönem, şair A. Şavraş’ın yerine daha çok Türkiye Komünist Partisi üyesi politikacı Aram Pehlivanyan çıkıyor karşımıza. Şiirden uzaklaştıkça, Şavraş’ın yerini Pehlivanyan alıyor. Pehlivanyan, tamamen kopmasa da Leipzig’de şiir yazmayı bıraktı denilebilir. Pehlivanyan’ın Leipzig günlerinin en yakın tanığı kızı olan Meline Pehlivanyan babasının bu dönemiyle ilgili anılarını kitaptaki yazısında anlatıyor. Ancak, Meline’ye anlattıkları, Pehlivanyan’ın neden Leipzig’de şiir yazmadığını/ yazamadığını yeterince açıklıyor. Şöyle diyor Meline: “Babam 1962/ 63 arasında Türkçe son bir şiirler dizisi daha yazdı. Bu şiirler anılarından ve Almanya’daki ilk izlenimlerinden doğup ortaya çıkmıştı. Ardından şair sustu, belki de şiirini geliştirmesi için gerekli olan toprağı yitirmişti. 1979’da ölümünden hemen önce, yaşamının son günlerine yaklaştığını hissederek yeniden kısa şiirler ve notlar yazmaya başladı ancak bu kez yazdığı dil Ermenice idi.”

 

Toprak ve şiir

Avedis, belki de farkında olmadan önemli bir noktaya değiniyor, “Şiirini geliştirmesi için gerekli olan toprağı yitirmişti” derken. Pehlivanyan’ın kitabında yer almayan şiirlerinin hemen tamamı “toprak” özlemi üstüne kurulmuş. Aram Pehlivanyan’ın şiirlerini bu yüzden iki döneme ayırmak mümkün: Sürgün öncesi ve sonrası.

Gerçi, 1979’da Leipzig’de yazıldığı belirtilen kitaptaki son şiiri, onun sosyalizm için kavgadan ve insanı sevmekten vazgeçmediğini de gösteren iyi bir örnektir. “İnsanı Sevmek” başlıklı bu kısa şiir şöyle: “kavga gerek/ diktatöre karşı/ yenmek diktatörü/ kurtarmak için insanı.” Pehlivanyan, Ermenice şiirlerinin yer aldığı “Kağaki Jığhorin Meç” adlı ilk kitabında, sosyalizm kavgası veren toplumcu gerçekçi bir şair olarak çıkar okurun karşısına. Bu özelliğini son şiirlerinde de sürdürür. Ancak sürgün yılları şiirine memleket özleminin havasını da taşır. “Weihnachtsmarkt” (Almanca, hediye pazarı) şiiri, onun İstanbul’a duyduğu özlemi en yoğun şekilde yansıttığı şiiridir. Şiirin her bölümünde büyük bir özlem ve anılar var. Bu anılarda birçok kültürün yaşattığı güzellikler de var tabii: “ya Üsküdar’da yeni mahallede/ ağustos akşamlarının panayırı/ mirig’in meyhanesinde babanla beraber/ feleğin kapısını zorlayan ırgatlar/sokak tavanından asılı karpuz fenerlerilya mayıs sonlarında/ kuzguncuk panayırları/ türk gemicileri ile beraber rum yazmacıların/ ermeni balıkçıların/ yahudi dokumacıların/ anasını satarcasına sarhoşluğu” Anılarla uzayıp giden şiir, Pehlivanyan’ın nasıl bir toprak özlemi çektiğini çok net koyuyor ortaya.

 

Pehlivanyan’ın Ermeni şiiri içindeki yerine, yakın arkadaşı S. K. Zanku, kitabın Ermenice basımı için yazdığı önsözde değiniyor: “Savaş sonrasının Türkiye Ermeni şiiri son on yıla dek öz ve biçimde yenilik getirmeyi başaramamıştı. Bu boşlukta bir ilk olarak A. Şavraş’ ın sesi yükseldi ve kısa sürede bizleri umutlandırdı.”

 

Zanku, Pehlivanyan’ın Ermeni şiirine dil, içerik ve biçim olarak birçok yenilik getirdiğini belirtiyor yazısında. Çağdaş Türkiye Ermeni şiirinin, onun yazdıkları sayesinde tıkanmışlığı aştığını vurgulayan Zanku, genç şairlerin onun etkisinde kaldığını da belirtiyor.

 

Pehlivanyan’ın TKP’li olduğu ve Nazım Hikmet’in yakın arkadaşı olduğu düşünüldüğünde, onun şiirinin, geleneksel şiiri aşması anlaşılır olacaktır. Denilebilir ki Nazım, Türkiye şiirinin önünü açtı, Pehlivanyanda çağdaş Ermeni şiirinin.

 

Yaşamının sonuna kadar İstanbul’a ve sosyalizme duyduğu özlemi büyüten “eski tüfek” Aram Pehlivanyan adlı sürgün politikacı ve şairle tanışmak, hoş bir duygu. Ölümünün 20. yılında onu bir şiir kitabıyla anmak ise büyük incelik.

Sitemize giriş yaparak kişisel verileriniz, site kullanımınızı analiz etmek, sosyal medya özellikleri ve reklamları kişiselleştirmek amacıyla çerezler aracılığıyla işlenmektedir. Detaylı bilgi için Çerez Politikası Metni’ni okuyabilirsiniz. Anladım butonuna tıklayarak açık rıza beyanında bulunmuş olursunuz.