Şahan Şahnur’un ‘Sessiz Ricat’ romanı Türkçeye çevrildi

Şahan Şahnur’un ‘Sessiz Ricat’ romanı Türkçeye çevrildi
Ermeni Haber Ajansı
04.10.2016

Şahan Şahnur’un ‘Sessiz Ricat’ romanı Türkçeye çevrildi

Şahan Şahnur’un ‘Nahançı Arants Yerki’ adlı romanı, ‘Sessiz Ricat’ başlığıyla Türkçeye kazandırıldı.

 

AGOS gazetesinin haberine göre, Maral Aktokmakyan ve Artun Gebenlioğlu’nun çevirdiği kitap, Rober Koptaş’ın editörlüğünde, Aras Yayıncılık etiketiyle okurlarıyla buluşuyor.

 

1915 sonrası diasporaya dağılan kuşağa neler oldu? Nasıl bir kayboluş yaşadı, aidiyeti yeniden örerken nelere katlandı? Şahan Şahnur’un romanı bu sorulara, yazarının 25 yaş coşkusuyla verdiği, ölümsüz gençlikte ve tazelikte bir yanıt.

 

1903’te Üsküdar’da doğan, Semerciyan ve Berberyan okullarında yetişen Şahan Şahnur (Şahnur Keresteciyan), 1922’de yerleştiği Paris’te, tıpkı ‘Sessiz Ricat’ın kahramanı Bedros-Pierre gibi, Grands Boulevards’da bir stüdyoda fotoğrafçılıkla uğraştı. Yedi yıl sonra, Batı ülkelerine dağılmış Ermeni gençlerin parçalanış, arayış ve tamamlanma hikâyelerini bu kitapla belgelerken, onların en müthiş fotoğrafını çeker gibiydi.

 

‘Sessiz Ricat’ta bir yandan Bedros-Pierre’in gurbette tutunma mücadelesine, bölük pörçük ama kamçı darbesi gibi beliriveren İstanbul anılarına, ardında bıraktığı ailesine dair pişmanlıklarına tanık olurken, bir yandan da Nenette (Jeanne) adlı bir Fransız kadınla yaşadığı fırtınalı aşkın girdabında buluruz, ya da kaybederiz kendimizi. Bedros’un diğer Ermeni arkadaşlarıyla sohbetleriyse Ermeni toplumsal belleği, inanç, tarih, kimlik konularında devasa bir arenadır; cesareti olanları atlayıp dövüşmeye davet eder.

 

Kitabı yayıma hazırlayan, Aras Yayıncılık’ın genel yayın yönetmeni Rober Koptaş, ‘Sessiz Ricat’ın içerik ve anlatım açısından taşıdığı önemi anlatırken, yazarın yenilikçi üslubuna da dikkat çekiyor.

 

“Ben ‘Sessiz Ricat’ta, 1915’te yaşananların, Ermenileri hem tek tek bireyler olarak, hem de bir halk olarak nasıl geri dönülemez bir şekilde parçaladığına dair çok erken ve çok yoğun bir edebi çığlık görüyorum. Olan bitenden sadece 10-12 yıl sonra bu kadar açıklıkla ve edebi bir maharetle üretilmiş bir eserin, Türkiye’de herkes tarafından okunmasını çok arzu ederim. Geçmişte ne olduğunu merak edenlerin, olanların Ermenilere ne yaptığını anlamak isteyenlerin, pek çok tarih kitabında öğrenebileceklerinden çok daha fazla şey anlatıyor bence ‘Sessiz Ricat’. Bu yönüyle eser ve yazarı, halen konuşuyor ve halen anlaşılmak istiyorlar gibi geliyor bana. Umarım, onları anlamak isteyenler de olur. “

Sitemize giriş yaparak kişisel verileriniz, site kullanımınızı analiz etmek, sosyal medya özellikleri ve reklamları kişiselleştirmek amacıyla çerezler aracılığıyla işlenmektedir. Detaylı bilgi için Çerez Politikası Metni’ni okuyabilirsiniz. Anladım butonuna tıklayarak açık rıza beyanında bulunmuş olursunuz.