Türkiye’de Balıkçılığın Öyküsü

Türkiye’de Balıkçılığın Öyküsü
Hürriyet Gazetesi
27.04.2006

Dersaadet (İstanbul) civarındaki boğaz ve denizlerde avlanan balıklar lezzet ve nefaset itibariyle müstesna bir şöhrete sahip oldukları halde bunlar hakkında şimdiye kadar hiçbir inceleme yapılmaması ve buna dair bir eser vücuda getirilmemesi bizde balıkçılık fen ve ticaretinin zamanın terakkisinden nasipsiz ve avcılığın yalnızca sahil balıkçılığına münhasır kaldığına delil telakki olunabilir.”

 

Son zamanlarda gerek içeriği itibariyle, gerekse yayımlanma serüveniyle adından çokça söz edilen 1910 ile 1917 yılları arasında İstanbul Balıkhanesi Müdürü olaak görev yapan Karekin Deveciyan’ın inceleme türündeki “Türkiye’de Balık ve Balıkçılık” isimli kitabı Aras Yayınları tarafından yayımlandı.

 

“Türkiye’de Balık ve Balıkçılık” isimli kitap alanındaki en önemli çalışmalardan biri. Kitap yayımlandığı tarihten bugüne kadar bu konuyla ilgilenen pekçok araştırmacı için başvuru kaynağı olmasına karşın, yine pekçoğu tarafından kaynak belirtilmeye gerek duymaksızın alıntı yapıldı.

 

Deveciyan kitabın önsözünde şöyle diyor: “Memleketin tabii servetlerinden bulunan balıklar ile sair su hayvanları hakkında ecnebi memleketlerde tetkik ve mükemmel incelemeler icra ve mezkur hayvanların cinsleri ve şekilleriyle hayat ve avlanma suretleri ve ticcareti hakkında çeşitli lisanlarda çeşitli eserler yazılıp yayımlandığı ve Osmanlı ülkesi sularında ve bilhassa Dersaadet (İstanbul) civarındaki boğaz ve denizlerde avlanan balıklar lezzet ve nefaset itibariyle müstesna bir şöhrete sahip oldukları halde bunlar hakkında şimdiye kadar hiçbir inceleme yapılmaması ve buna dair bir eser vücuda getirilmemesi bizde balıkçılık fen ve ticaretinin zamanın terakkisinden nasipsiz ve avcılığın yalnızca sahil balıkçılığına münhasır kaldığına delil telakki olunabilir.”

 

Yazarın konuya olan hakimiyeti, tecrübesinin ürünü olarak verdiği ayrıntılı bigiler, yaptığı ayrıntılı çizimler, bugün onu yalnızca balıkçılık alanında değil, folklorik ve tarihsel bakımlardan da benzersiz bir eser olarak değerlendirmemize neden olacak kadar önem taşır.

 

Avrupa bilim çevrelerinde de takdirle karşılanan eser Türkiye’deki deniz ve tatlısu balıklarıyla deniz canlılarını, av aletleriyle volileri, dalyanları, göl ve akarsularla ilgili bilgilerle avlanma tekniklerini içererek, balıkçılık konusuna ilgi duyan herkes için zengin bir kaynak oluşturur.

 

Tarihçi Reşat Ekrem Koçu ünlü eseri İstanbul Ansikopedisi’nde kitabı şu sözlerle özetliyor: “Balık ve Balıkçılık” milli kütüphanemizde benzerine ender rastlanan muazzam eserlerdendir kendi mevzuunda ise tek eserdir.”
Kitabı elinize alıp sayfaları çevirmeye başladığınızda Türkiye’deki balıkların çeşitliliğine şaşıp kalacaksınız. Aynı zamanda kitap geçen zaman içerisinde doğaya verdiğimiz zarar neticesinde denizlerimizde bulunan pek çok balığın neslininin tükendiğini gösteren en önemli kaynaklardan biri olma özelliğini taşıyor.

 

Deyim yerindeyse Karekin Deveciyan’ın “Türkiye’de Balık ve Balıkçılık” isimli çalışması Türkiye’de bugüne kadar benzeri görülmeyen bir çalışmanın ürünü.

 

Kitap ilk kez 1915 yılında basıldı

Eser ilk olarak Balık ve Balıkçılık adı altında Rumi 1331 (Milad 1915) tarihinde Arap harfleriyle Dûyun-u Umumiye yönetimi tarafından, bu kuruluşun matbaasında basıldı. Kitabın Fransızca tercümesi yine Karekin Deveciyan tarafından daha da kapsamlı bir şekilde ‘Peche et Pecheries en Turquie” adıyla yayımlandı.

 

Erol Üyepazarcı tarafından Fransızca baskısından Türkçe’ye tercüme edilen eser, birçok araştırmacının başvuru kaynaklarından biri olmuştur. Alanındaki ilk çalışma olan çalışma aynı zamanda İtalyan Zoolog Ninni tarafından da İtalyanca’ya tercüme edildi.

Sitemize giriş yaparak kişisel verileriniz, site kullanımınızı analiz etmek, sosyal medya özellikleri ve reklamları kişiselleştirmek amacıyla çerezler aracılığıyla işlenmektedir. Detaylı bilgi için Çerez Politikası Metni’ni okuyabilirsiniz. Anladım butonuna tıklayarak açık rıza beyanında bulunmuş olursunuz.