Bir Ermeni Subayın Çanakkale ve Doğu Cephesi Günlüğü 1914-1918

Avedis Cebeciyan

187,50 

Etiket Fiyatı: 250,00 

%25
KategoriTanıklık
DiliTürkçe
Çevirmen

(Çeviriyazı) Takuhi Tovmasyan

Editör

Rober Koptaş

Kapak tasarımı

Aret Gıcır

Baskı bilgileri

1. Baskı, Eylül 2015
2. Baskı, Şubat 2019

Sayfa ve boyut

176 Sayfa, 13x19,5 cm

ISBN

9786055753528

Açıklama

Birinci Dünya Savaşı’nda Osmanlı Ordusu’nda görev yapan Ermeni asker ve subaylar, son zamanların hararetli tartışma konularından biri. Vatandaşı oldukları ülkedeki tüm tarihleri ihanet-sadakat sarkacına indirgenmek istenen Ermeni halkının gerçek hikâyesini anlatacak kitaplarsa son derece ender yayımlanıyor. Antep doğumlu bir doktor olan Avedis Cebeciyan’ın, Çanakkale ve Doğu cephelerinde subay olarak yaşadıklarını günü gününe kaydettiği günlüğü, tüm polemiklerin ötesinde, bir Osmanlı Ermenisinin dünyasını bugünlere taşımasıyla, tüm bu tartışmalara eşsiz bir katkı sunuyor. Çanakkale Savaşı’nın en şiddetli günlerinde cephede bir tabip subay olarak görev yapan ve gözlemlerini Ermeni harfleriyle Türkçe olarak ve sıcağı sıcağına kaleme alan Cebeciyan, kimi zaman büyük ölüm tehlikesi altında olmasına rağmen yüzlerce Osmanlı askerine şifa verdi. Yüzbaşı Cebeciyan, bir yandan da, 1915’te uygulamaya konan tehcir ve katliam politikaları çerçevesinde Antep’ten sürülen ailesinin akıbetini merak ediyor, onların hangi koşullar altında olduğunu öğrenmeye çalışıyordu. Zaman geçtikçe, cephe gerisindeki sevdiklerinden son derece kaygı verici haberler almaya başlayan genç subay, bu ağır ruh hali içinde, yine de görevlerini aksatmamaya, vatanına hizmet etmeye çalışıyordu. Çanakkale Savaşı’nın Osmanlı Devleti adına zaferle sonuçlanmasının ardından bu kez de Doğu cephesine tayin edilen Avedis Cebeciyan, burada da, hem savaşa, hem Anadolu’nun harap haline, hem de dönemin siyasi gelişmelerine dair önemli bilgileri kaydederek, 100 yıl önce yaşananların günümüze ulaşmasına aracılık edeceği zaman ötesi bir role soyunuyordu. Aras Yayıncılık, Bir Ermeni Subayın Çanakkale ve Doğu Cephesi Günlüğü’nü, konunun önde gelen uzmanlarından Prof. Ayhan Aktar’ın yazdığı sunuş yazısının yanı sıra, döneme ait çok sayıda fotoğraf ve çeşitli açıklayıcı notlarla sunuyor okurun dikkatine.

Arka Kapak

3 Eylül 1915, Akbaş Öğleden sonra tekrar üzerimize bombardıman açıldı. Müthiş manzaralar gördüm. Yer altı deliğine girdik, öğle sonu yük ile dolu gelmiş olan vaporu görmüş idiler ve onu vurmak istiyorlar idi. Nihayet 14’üncü mermiyi tam vaporun kıçına düşürdüler. Vapor, olduğumuz yerden 60 metro uzak idi. Merminin biri bize daha yakın düşünce, olduğumuz yer altı mahalın içi toz toprak ile doldu. Baktım fena, ordan kaçıp ateş hattından ırakça dik bir dağda kayaların oyukları içine sığınıp, açıkta, atılan mermileri seyre başladım. Müthiş şey amma hoş ve cazip-i dikkat. Her patladığından sonra üzerimize taş ve şarapnel parçası yağmuru yağıyor idi. Allah koruyor… Vapora isabetinde, mermiden sonra derhal ince bir duman çıkmaya başladı, gittikçe arttı, lakin gidip biraz su ile söndürmeye kimse cesaret etmedi. İşte, alev çıkmaya başladı, amma her üç-beş dakikada bir mermi geliyor. Vapor, un ve peksimet ile dolu, canımız gidiyor amma ne çare! Nihayet bombardıman dindi, lakin vapor müthiş surette yanmaya başladı. Olduğum dik dağda yerimden kalkıp askerlere bir bağırdım: “Haydeyin aslanlarım, vatana hizmet edecek gün bugündür, haydeyin yangına!”

Yazar Hakkında

Avedis Cebeciyan

1876'da Antep'te doğdu. İlköğrenimini Antep'teki bir Protestan okulunda gördü. Sonrasında Antep Getronagan Koleji'nde okudu ve buradan 1896'da mezun oldu. 1898'de tıp eğitimi almak için Suriye Protestan Koleji'ne gitti. Bir süre Urfa'da doktorluk yaptıktan sonra, başhekimliğini Lorrin Shepard'ın yaptığı Antep Amerikan Hastanesi'nde görev yaptı. 1908'de Adana Amanos Hasanbeyli köyünden Yevnige Kundakcıyan ile evlendi. Birinci Dünya Savaşı patlak verdikten sonra askere çağrıldı. Tabip subay olarak 1914 ile 1916 arasında Çanakkale cephesinde, daha sonra da 1918'e dek Doğu cephesinde görev yaptı. Kendisi Osmanlı ordusunda subay olduğu için, ailesi, oğlu Robert'in deyişiyle "yumuşatılmış bir tehcir"e uğradı. Cebeciyan'ların Halep'e gitmelerine ve savaş müddetince orada kalmalarına müsaade edildi. Ancak, ailenin diğer kolları o kadar şanslı olmadı; Hama ve Der Zor taraflarına sürüldüler ve pek çoğundan daha sonra haber alınamadı. Mondros Mütarekesi'nin imzalanmasının ardından, aylar süren bir yolculuk sonunda Halep'e dönmeyi başaran Doktor Cebeciyan, akrabalık bağıyla bağlı olduğu, kendisi gibi Beyrut Amerikan Üniversitesi mezunu Doktor Filip Hovnanyan'ın muayenehanesini ortak olarak kullanmaya başladı. Daha sonra, yine Hovnanyan'la birlikte, Cebeciyan-Hovnanyan Hastanesi'ni kurdu. 1952'deki ölümünden bir yıl öncesine kadar fiilen doktorluk yapmayı sürdürdü. Halep Ermeni Mezarlığı'na gömüldü.

Sitemize giriş yaparak kişisel verileriniz, site kullanımınızı analiz etmek, sosyal medya özellikleri ve reklamları kişiselleştirmek amacıyla çerezler aracılığıyla işlenmektedir. Detaylı bilgi için Çerez Politikası Metni’ni okuyabilirsiniz. Anladım butonuna tıklayarak açık rıza beyanında bulunmuş olursunuz.