Zaven Biberyan’ın ‘Meteliksiz Âşıklar’ romanı, iki gencin aşkının anlatımının yanında birçok boyutuyla okurun karşısına çıkıyor. Sur ve Norma’nın aşkı etrafında örülen roman, Türkiye siyasi hayatının bir Ermeni ailesinin üzerindeki etkisini de içeriyor.
Zaven Biberyan; Ermenice edebiyatının, değeri bu dünyadan göçüp gittikten sonra anlaşılan müstesna isimlerinden biri. Sosyalist kimliği nedeniyle İstanbul Ermeni cemaatince hoş görülmez, bir tür tecrite maruz kalır.…
24 Nisan 1915'te tutuklanan ve sonrasında katledilen Ermeni şair Tanilen Varujan, “Ekmeğin Şarkısı”nda, temel üretim aracı olan toprağa bağlı köy yaşantısını son derece ayrıntılı, canlı ve tutkulu bir dille şiire dönüştürmüş. “Ekmeğin Şarkısı” pekâla “emeğin şiirleri”, “halkın ekmeği” gibi anlamlar üreterek de okunabiliyor...
Zamanın acılara iyi geldiği söylenir ama... “Bazı acıların”, “bazı yaraların” kaynağında işlenmiş “insanlık suçu” varsa ve…
Bugün şiirden bahsedeceğiz. Hem çok yakın hem çok uzak bir şiirden. Taniel Varujan’ın “Ekmeğin Şarkısı”ndan.
“Kazasız-belasız hiçbir şiir yoktur, yara gibi açılmayan bir şiir olamaz, aynı zamanda yaralamayan şiir de yoktur.” (Jacques Derrida, Şiir Nedir, çeviri: Ahmet Sarı-M. Abdullah Arslan.)
“Ekmeğin Şarkısı” o kadar güzel ki. Ekmek gibi gerçekten. “Ekmeğin Şarkısı” o kadar acı ki ve o kadar…
Hayatın en zor dönemeçlerinde dahi bir anka kuşu gibi kendini sürekli yeniden yaratan Arlene Avakian'ın (ve anneannesi Elmas'ın) hikayelerinin iç içe anlatıldığı kitap Aras Yayıncılık sayesinde, Meral Camcı’nın çevirisiyle Türkçe'de artık.
Arlene Voski Avakian ile Lion Woman's Legacy kitabı sayesinde tanıştım. Kitabı ne zaman nerede aldım, hiç hatırlamıyorum. Daha sonra Şirin Tekeli'ye hediye ettiğim için üstüne not düştüysem bile dönüp bakamadım.…
“Gülsün Ağavni Zilha” tutmaya çalıştıkça ellerinden kayan hayatlarının peşinde koşan kadınların hem kanatan hem sağaltan hüzünlü hikâyesi... Çocukluğunda tanıklık ettiği hayatları kaleme alan Tomris Alpay, içimizi acıtan hikâyelerinde yan yana yaşayan kadınların trajik öykülerinin izini sürüyor. 2019 Yunus Nadi Öykü Ödülü alan eser 11 öyküden oluşuyor.
Acının, göçün, dostluğun birleştirdiği kadınlar Sarmaşık Sokak’ta bir araya geliyor. Her birinin ayrı…
Çağdaş Ermeni şiirinin önde gelen ozanlarından Zahrad’ın bütün şiirleri dilimize çevrilerek tek bir kitapta toplandı. Zahrad ve şiirini, çevirmeni Ohannes Şaşkal ile konuştuk.
Güler yüzlü, düşünce derinlikli…
- Zahrad’ın toplu şiirlerine yazdığın “Hayatı ve Dili Yücelten Şair” başlıklı sunu yazında ‘İstanbul Ermeni Şiiri’ olarak da anılan “Çağdaş Ermeni Şiiri”nden söz ediyorsun. Öncelikle bu iki kavramı biraz açar mısın: ‘İstanbul…
Ermeni şair Zahrad’ın güler yüzlü şiirlerini bir araya getiren ‘Bambaşka Bir Bahar’, kapısı bahardan bir şiir çarşısı gibi... Biz okurken Zahrad da gülümsüyor gibi, öyle mavi bir his, öyle mavi bir şiir.
Bu nisanla ilgisi yok başlığın. Fakat geçmiş ve gelecek nisanlarla bir ilgisi olsun isterim. Nisanın zalimliği şiirlere kadar geçmiştir, bu zalim bir an önce gelip geçsin de…
Asıl adı Zareh Yaldızcıyan olan Ermeni şair Zahrad’ın “Bambaşka Bir Bahar” adlı şiir kitabı Aras Yayıncılık tarafından yayımlandı. Dört yüz kırk sayfalık bir derleme olan “Bambaşka Bir Bahar”da Zahrad’ın sağlığında yayımlanan sekiz kitabından seçilmiş şiirlerin yanında, yaşamını yitirdikten kısa bir süre sonra yayımlanan son kitabından seçilmiş şiirlere de yer veriliyor.
Korona günlerindeyiz malum. Koşulları, imkânı elverenler izole olup yalıtılmış…
Zahrad’ın “Bambaşka Bir Bahar” kitabındaki şiirleri çok farklı temalar içeriyor. Ayrıca kitap kronolojik bir şekilde düzenlendiği için şiirlerdeki değişimi, konuların, imgelerin farklılaşmasını gözlemleyebiliyoruz. Bununla beraber bu şiirler kendimizi sorgulatan, kendimiz dışına baktıran, kentleri, sokakları duyuran bir yan içeriyor.
Günlerimiz pek iç açıcı geçmiyor, öyle ki insan için bahar bile ertelenmiş gibi. Ama diğer türler baharı yaşıyor, çimler yeşerdi, ağaçlar…
Zaven Biberyan, Ermeni edebiyatının en önemli isimlerinin başında geliyor. 1921 yılında Kadıköy’de doğan Zaven Biberyan, 63 yıllık ömrüne çok sayıda makale, çeviri, roman ve öykü sığdırmış. Yazarlıkla geçimini sağlamaya çalışan Biberyan’ın hayatı ekonomik sıkıntılarla, sürgünlerle, politik mücadelelerle geçmiş. Sosyalist olması sebebiyle çevresi tarafından hoş karşılanmayan bir süre yaşamanı sürgün olarak Beyrut’ta sürdürmek durumunda kalan, özellikle 1950’li yılların Türkiye’de yükselişe geçen…