Mardin Bereketi Bir Süryani Ailenin Mutfağından

Nadya Şener

348,75 

Etiket Fiyatı: 465,00 

%25
Kategori Yemek-anı
Dili Türkçe
Editör

Rober Koptaş

Kapak tasarımı

Melisa Arsenyan

Baskı bilgileri

1. Baskı, Mart 2023

Sayfa ve boyut

200 sayfa, 16x24 cm

ISBN

9786257460231

Açıklama

Bizim uzaktaki hayal şehrimiz olarak yazılıyor günümüz Mardin’inin hikâyesi. Bir zamanlar sahip olduğumuz bin bir tadın ve lezzetin bakiyesi dahi onu bir çekim merkezine, turistik gezilerin olmazsa olmaz uğrağına dönüştürüyor. Oysa Mardin bundan çok daha fazlasıydı. İnsanıyla, dilleriyle, yapıları, ibadethaneleri, türlü rayihasıyla güneşin sofrasında bir bereketler diyarıydı. Yemekse, neleri yitirdiğimiz ya da elimizde dünden nelerin kaldığını keşfetmek için nice imkân sağlayan bir aracı. Çocuk yaşta ayrılmak zorunda kaldığı Mardin’in belleğinde yer etmiş kokusunu yemekler yoluyla İstanbul’a, evinin mutfağına taşıyan ve hafızasından hiç çıkmayan memleketini orada yeniden inşa eden Nadya Şener, Mardin Bereketi’nde bizi sofrasına davet ediyor. Süryani kadınların emeğiyle pişen onlarca yemeği tarifleriyle günümüze taşıyan Şener, ilk kez çocukluğunda tattığı, aklında ve damağında yer etmiş yemekleri hikâyeleri ve etrafında örülü yaşantıyla birlikte anlatırken Mardin gözlerimizin önünde tüm nefasetiyle arzı endam ediyor. İşte orada hepimiz az biraz Mardinli oluyoruz, her birimizin memleketi de az biraz Mardin… Halil İbrahim’in bunda bir payı var mı bilinmez ama işin sırının Nadya Şener’in elinin bereketinde olduğu muhakkak.

Arka Kapak

Bu kitaptaki yemeklerin bendeki yeri ayrıdır. Her birinin kokusunda annem, babam, kardeşlerim, Mardin’in buram buram yenibahar kokan çarşısı, konu komşu, hısım akraba, komşu kadınların boncuk boncuk terlemiş yüzleri, semnenin tavada erirken çıkardığı cızırtı var. Lezzetlerin hepsi eski Mardin’den kopup bugüne gelmiş olsalar da, şimdiki hayatlarımızda daha kolay yer edinsinler diye kitaptaki tariflerde bir miktar modernleştiler. Ama asla lezzetlerinden kaybetmediler. Ben sadece sunumlarına dokunmayı tercih ettim. Misal annelerimiz kıteli, yani içli köfteyi büyük yaparlardı. O zamanlar büyük yapmak marifetti, evler de kalabalıktı, ziyan olmazdı. Ama bugün çok daha küçük yaşıyoruz, evlerimiz eskisi kadar kalabalık değil. Bu yüzden ben de kıtel gibi yiyecekleri daha küçük boyutlarda yapmayı tercih ettim. Mesela ıkliçe, yani Mardin çöreği eskiden tek başına ikram edildiğinden irice hazırlanırdı. Şimdiyse yanına tatlısından tuzlusuna çeşit çeşit ikramlık çıkardığımızdan onu da küçültüp günün şartlarına uyarladım. Bu tarifleri hem bizim oraların, Mardin’in tatlarıyla tanışmanız, hem de onlara sofranızda yer açarak bugünlerde yaşatıp yarınlara taşımanız temennisiyle paylaşıyorum sizlerle. O lezzetlerle birlikte geçmiş kuşaklarımızı da hep birlikte anmamıza vesile olabilirsem kendimi mutlu addedeceğim.

Yazar Hakkında

Nadya Şener

1962’de Mardin’de, Hanna-Özcan ve Behice’nin ilk çocukları olarak doğdu. Beşi erkek, ikisi kız yedi kardeştiler. İlkokulu Mardin’de, Ebulula ve Cumhuriyet okullarında bitirdi. 1976’da ailece İstanbul’a göç ettiler. 1984’te evlendi, iki çocuğu oldu. Yemeğe ilgisi çocukluğundan, özellikle annesinin ve ailesindeki diğer kadınların marifetlerini defalarca izleyerek özümsediği yıllardan geliyor. Geleneksel tatlarını koruyarak günümüze uyarladığı tariflerle ve şehir hayatının getirdiği zorluklar karşısında yarattığı pratik çözümlerle Mardin sofrasını İstanbul’daki evinin mutfağında yeniden üretti. Mardin Bereketi’nin, onun için anlamı büyük ve derin olan bu lezzetleri geleceğe taşımasını ümit ediyor.

Basından

Mardin bereketi ikliçe çöreği

  Hürriyet   Sahrap Soysal   01.10.2023

Sitemize giriş yaparak kişisel verileriniz, site kullanımınızı analiz etmek, sosyal medya özellikleri ve reklamları kişiselleştirmek amacıyla çerezler aracılığıyla işlenmektedir. Detaylı bilgi için Çerez Politikası Metni’ni okuyabilirsiniz. Anladım butonuna tıklayarak açık rıza beyanında bulunmuş olursunuz.