İzmir Ermenileri sahiden yaşadılar mı? Ege’nin yeryüzünde bir cenneti andıran bu kıyılarında var oldular, nefes aldılar, yürüdüler, konuştular, doğdular ve öldüler mi? Türkiye’nin en büyük ve en özel şehirlerinden biri olan İzmir’de ve çevresinde yüzyıllarca süren yaşantılarından geriye kalan neredeyse hiç düzeyindeki izlere bakılırsa, bu sorulara “Evet, yaşadılar, vardılar!” cevabını vermek hiç de kolay değil. Bir avuç iyi niyetli araştırmacı hariç, Türkiye’de yazılan İzmir tarihçelerine bakarsak da durum aynı. Pek çok Türkçe kaynağa göre, onlar adeta 1922 İzmir Yangını’nın sorumluları olmaktan başka hiçbir rol oynamadılar kentlerinin tarihinde. Yoklardı, sonra bir gün mahallelerini ateşe verdiler ve gemilere binip gittiler!
İzmir Ermenileri kitabı, bu güzel şehrin ve çevresindeki bazı yerleşim yerlerinin tarihine özellikle Ermenilerin orada nasıl yaşadığı çerçevesinden, yoğunluklu olarak Ermenice kaynaklardan yararlanarak bakan yazıları bir araya getiriyor. Ermenilerin kentteki yerine; kilise, okul, hastane, matbaa, basın gibi kurumlarına; mimarilerine, sanatlarına, ticaretteki rollerine, komşu topluluklarla ilişkilerine ve hatta giyim kuşamlarına, çok sayıda fotoğrafın da yardımıyla bakarak, İzmirli kimliğini taşımanın nasıl bir hal olduğunu tahayyül edebilmemizi kolaylaştırmayı, böylece başta bu kitaba konu olan insanların günümüz İzmir’inde yaşayan hemşerileri olmak üzere, kentin tarihine ilgi duyanlar için bazı temel kaynak ve tartışmaları aşina kılmayı hedefliyor.
Kentler, doğaları gereği, birbirine hem benzeyen hem benzemeyen, ancak her halde ortak yaşam alanlarını ve ortak bir kültürü paylaşan insanları bir araya getiren mekânlardır. Geçmişte bir arada yaşamaya dair fırsatları ıskalamış olabiliriz, ancak bu, geçmişe bakıp kimi sonuçlar çıkarmamıza hiçbir zaman engel değil. İzmir Ermenileri, bu açıdan son derece değerli bir kaynak. İzmir’in dününü ve bugününü daha iyi anlamak için…
İzmir Ermenileri sahiden yaşadılar mı? Ege’nin yeryüzünde bir cenneti andıran bu kıyılarında var oldular, nefes aldılar, yürüdüler, konuştular, doğdular ve öldüler mi? Türkiye’nin en büyük ve en özel şehirlerinden biri olan İzmir’de ve çevresinde yüzyıllarca süren yaşantılarından geriye kalan neredeyse hiç düzeyindeki izlere bakılırsa, bu sorulara “Evet, yaşadılar, vardılar!” cevabını vermek hiç de kolay değil. Bir avuç iyi niyetli araştırmacı hariç, Türkiye’de yazılan İzmir tarihçelerine bakarsak da durum aynı.
Bu kitap, İzmir’in tarihine özellikle Ermenilerin orada nasıl yaşadığı çerçevesinden bakan çalışmaları bir araya getiriyor. Ermenilerin kentteki yerine; kilise, okul, hastane, matbaa, basın gibi kurumlara; mimariye, ticarete, toplumlararası ilişkilere ve hatta giyim kuşama bakarak, İzmirli –ya da Ermenicesiyle söylersek Zmürnialı– kimliğini taşımanın nasıl bir hal olduğunu tahayyül edebilmemizi kolaylaştırmayı, kentin tarihine ilgi duyanlar için bazı temel kaynak ve tartışmaları aşina kılmayı hedefliyor.
1950’de Kayseri’nin Ekrek (Köprübaşı) köyünde doğdu. İlkokulu İstanbul Şişli’deki Karagözyan Yetimhanesi’nde, ortaokul ve liseyi Üsküdar Surp Haç Tıbrevank Okulu’nda okudu. İTÜ’de mimarlık eğitimi aldı. Üniversite yıllarında gençlik hareketlerinde ve Türkiye İşçi Partisi faaliyetlerinde aktif yer aldı. 1976’da Türkiye Komünist Partisi’ne girdi. 12 Eylül’de TKP İstanbul davasından tutuklanarak üç yıl hapis yattı.
Mimarlık kariyeri boyunca, Türkiye’nin ilk havagazı fabrikası olan Kuzguncuk Gazhanesi ile Shell Türkiye Genel Müdürlük Binası’nın inşası; Ortaköy Andonyan Birliği Manastırı ve Beşiktaş Meryem Ana Kilisesi restorasyonu gibi projeleri hayata geçirdi. Türkiye Ermenileri Patrikliği gözlemcisi olarak Van Akhtamar Surp Haç Kilisesi’nin restorasyon çalışmalarına katıldı. 2012 Erivan Bienali’ne sunduğu Diyarbakır Surp Giragos Kilisesi Restorasyonu projesi ile ödüle layık görüldü.
2008-2011 arasında haftalık Agos gazetesinde köşe yazarlığı yaptı. Türkiye, Amerika ve Avrupa’nın çeşitli kentlerinde, Ermeni sanat tarihi, Anadolu Ermeni yerleşimleri, Ermeni basın-yayın tarihi üstüne pek çok konuşma yaptı, sempozyumlara katıldı. Bu alanda uzun yıllar verdiği emeği 2014’te Aras’tan çıkan Ermenice Süreli Yayınlar 1794-2000 kitabıyla kalıcı bir ürüne dönüştürdü.
Bianet Serdar Korucu 09.09.2017
İz Gazete Onur Kotan 25.06.2017
K24 Soner Sert 01.06.2017
Evrensel Ayşen Güven 21.05.2017
Gazete Duvar Efe Beşler 19.05.2017
Evrensel Nevzat Onaran 08.05.2017