15,00 ₺
Etiket Fiyatı: 20,00 ₺
Mıgırdiç Margosyan, Agos’ta 1996-1999 yıllarında yazdığı yazılardan yapılmış bir seçki sunuyor Zurna’yla.
Usta yazar, bu denemelerinde siyasi meselelerden felsefi tartışmalara, Diyarbakır’daki çocukluluğundan cemaat hayatına, günlük yaşamdan sanata uzanan pek çok konuda okurla tatlı tatlı hasbıhal ederken, ortaya Türkiye’nin en yakın tarihinin net bir fotoğrafı da çıkıyor.
“Siz istediğiniz kadar çırpınıp durun, istediğiniz kadar bin bir dereden su getirin, taklacı güvercinler gibi ustaca taklalar atarak gökyüzünde fırdöndü misali istediğiniz kadar dönenin, gazete köşelerinde yazdığınız yazılarınızın ömrü, buz üstüne yazılmış yazı kadar kısa oluyor. Bu gerçeği ne şu yazarın ünü, ne berikinin şanı, şöhreti, itfanı önleyemiyor.
Peki, o halde gazete köşelerinde her hafta boy göstermenin ne anlamı var ki! Anlamı var mı, yok mu doğrusunu söylemek gerekirse ben özüm de pek bilemiyorum ama, yine de millete ‘akıl hocalığı’ yapmak hoşuma gidiyor! Keyif alıyorum! Zaten keyif dediğin ne ki, keçi boku! tespih gibi çek çek dur!”
Siz istediğiniz kadar çırpının durun, istediğiniz kadar bin bir dereden su getirin, taklacı güvercinler gibi ustaca taklalar atarak gökyüzünde fırdöndü misali istediğiniz kadar dönenin, gazete köşelerinde yazdığınız yazılarınızın ömrü, buz üstünde yazılmış yazı kadar kısa oluyor. Bunu, bu gerçeği ne şu yazarın ünü, ne berikinin şanı, şöhreti, irfanı önleyemiyor. Bu nedenle, gazete köşelerinden seslenmek nankör bir iş! Tıpkı, ev hanımlarının, mutfakta akşama kadar uğraşıp yaptıkları lezzetli bir yemeğin aceleyle, çalakaşık mideye indirilişinin ardından ertesi gün sil baştan mutfağa yönelmeleri gibi!
Başkalarının yazıp çizdikleri konularda fazla da ahkâm kesmeden kendi payıma konuşmam gerektiğinde, memleketimizde her seçim döneminde veya zırt-pırt takrarlanan erken seçimlerde adımın seçmen kütüklerinde zaman zaman “Mıgırdiç, Miğirdiç, Mıhırdıç, Muguruç, Mıcırdık, Mugıroviç, Mırmırviç, Mıcırdiş” ve son kez de nihayet “Memetdinç” olduğu gibi biliyorum ki, yazılarımın ömrü yirmi dört saati bile doldurmadan doğruca çöp sepetlerini, ya da tozlu rafları boyluyor! Peki, o halde, gazete köşelerinde her hafta boy göstermenin ne anlamı var ki! Anlamı var mı, yok mu doğrusunu söylemek gerekirse, benözüm de pek bilemiyorum ama, yine de millete “akıl hocalığı” yapmak hoşuma gidiyor! Keyif alıyorum! Zaten keyif dediğin ne ki, keçi boku! Tespih gibi çek çek dur!
Evet! Bir taraftan tespih çekip diğer taraften akıl kumkuması kesilerek siz sayın okuyucularıma akıl dağıtırken, geriye baktığımda bir de ne göreyim! Dağıta dağıta sıfırı tüketmiş, akıldan yana bende bir şey kalmamış!
23 Aralık 1938’de Diyarbakır’da, Hançepek Mahallesi’nde (Gâvur Mahallesi) doğdu. Eğitimini Süleyman Nazif İlkokulu, Ziya Gökalp Ortaokulu, daha sonra İstanbul’daki Bezciyan Ortaokulu ve Getronagan Lisesi’nde sürdürdü. İstanbul Üniversitesi Edebiyat Fakültesi Felsefe Bölümü’nü bitirdi.
1966-1972 yılları arasında Üsküdar Selamsız’daki Surp Haç Tıbrevank Ermeni Lisesi’nde müdürlüğün yanı sıra felsefe, psikoloji, Ermeni dili ve edebiyatı öğretmenliği yaptı. Daha sonra öğretmenliği bırakarak ticarete atıldı. Edebi çalışmalarını aralıksız sürdürdü. Marmara gazetesinde yayımlanan Ermenice öykülerinin bir bölümü Mer Ayt Goğmerı [Bizim Oralar] adıyla kitap haline getirildi (1984) ve bu kitabıyla 1988’de, Ermenice yazan yazarlara verilen Eliz Kavukçuyan Edebiyat Ödülü’nü (Paris-Fransa) aldı. Aras Yayıncılık tarafından basılan Gâvur Mahallesi (1992), Söyle Margos Nerelisen? (1995) ve Biletimiz İstanbul’a Kesildi (1998) adlı Türkçe kitaplarını, 1999’da ikinci Ermenice kitabı Dikrisi Aperen [Dicle Kıyılarından] izledi. Gâvur Mahallesi Avesta Yayınları tarafından Li Ba Me, Li Wan Deran [Bizim O Yöreler] adıyla Kürtçe olarak yayımlandı (1999). Türkçe kaleme aldığı Tespih Taneleri (2006) adlı anı-romanı büyük ilgiyle karşılandı. Evrensel gazetesinde “Kirveme Mektuplar” adlı köşesinde yazmayı sürdüren Margosyan’ın bu makalelerinin bir kısmı Kirveme Mektuplar adıyla 2006’da Diyarbakır’da kitaplaştırıldı (Lis tarafından. 2011’de yeni basımı Aras). 1996-1999 arasında Agos gazetesinde yayımlanan makalelerinden yapılan bir seçki olan Zurna 2009’da, yine Evrensel yazılarından derlenen Çengelliiğne (ilk basımı 1999, Belge) ve Yeni Yüzyıl ve Yeni Gündem gazetelerinde yayımlanan makalelerinden derlenen Kürdan 2010’da kitaplaştırıldı. Yazarın, dünyanın yaratılış hikâyesini mizahi bir üslupla ele aldığı son kitabı Tanrı’nın Seyir Defteri ise 2016’da yayımlandı.
nehirmuhabbetler.blogcu.com İlhami Mısırlıoğlu 10.01.2010