172,50 

Etiket Fiyatı: 230,00 

%25
KategoriDeneme
DiliTürkçe
Editör

Rober Koptaş

Kapak tasarımı

Aret Gıcır

Baskı bilgileri

1. Baskı, Kasım 2009
3. Baskı, Haziran 2016

Sayfa ve boyut

232 sayfa, 13x19,5 cm

ISBN

9786055753108

Açıklama

Mıgırdiç Margosyan, Agos’ta 1996-1999 yıllarında yazdığı yazılardan yapılmış bir seçki sunuyor Zurna’yla.

Usta yazar, bu denemelerinde siyasi meselelerden felsefi tartışmalara, Diyarbakır’daki çocukluluğundan cemaat hayatına, günlük yaşamdan sanata uzanan pek çok konuda okurla tatlı tatlı hasbıhal ederken, ortaya Türkiye’nin en yakın tarihinin net bir fotoğrafı da çıkıyor.

“Siz istediğiniz kadar çırpınıp durun, istediğiniz kadar bin bir dereden su getirin, taklacı güvercinler gibi ustaca taklalar atarak gökyüzünde fırdöndü misali istediğiniz kadar dönenin, gazete köşelerinde yazdığınız yazılarınızın ömrü, buz üstüne yazılmış yazı kadar kısa oluyor. Bu gerçeği ne şu yazarın ünü, ne berikinin şanı, şöhreti, itfanı önleyemiyor.

Peki, o halde gazete köşelerinde her hafta boy göstermenin ne anlamı var ki! Anlamı var mı, yok mu doğrusunu söylemek gerekirse ben özüm de pek bilemiyorum ama, yine de millete ‘akıl hocalığı’ yapmak hoşuma gidiyor! Keyif alıyorum! Zaten keyif dediğin ne ki, keçi boku! tespih gibi çek çek dur!”

Arka Kapak

Siz istediğiniz kadar çırpının durun, istediğiniz kadar bin bir dereden su getirin, taklacı güvercinler gibi ustaca taklalar atarak gökyüzünde fırdöndü misali istediğiniz kadar dönenin, gazete köşelerinde yazdığınız yazılarınızın ömrü, buz üstünde yazılmış yazı kadar kısa oluyor. Bunu, bu gerçeği ne şu yazarın ünü, ne berikinin şanı, şöhreti, irfanı önleyemiyor. Bu nedenle, gazete köşelerinden seslenmek nankör bir iş! Tıpkı, ev hanımlarının, mutfakta akşama kadar uğraşıp yaptıkları lezzetli bir yemeğin aceleyle, çalakaşık mideye indirilişinin ardından ertesi gün sil baştan mutfağa yönelmeleri gibi!

Başkalarının yazıp çizdikleri konularda fazla da ahkâm kesmeden kendi payıma konuşmam gerektiğinde, memleketimizde her seçim döneminde veya zırt-pırt takrarlanan erken seçimlerde adımın seçmen kütüklerinde zaman zaman “Mıgırdiç, Miğirdiç, Mıhırdıç, Muguruç, Mıcırdık, Mugıroviç, Mırmırviç, Mıcırdiş” ve son kez de nihayet  “Memetdinç” olduğu gibi biliyorum ki, yazılarımın ömrü yirmi dört saati bile doldurmadan doğruca çöp sepetlerini, ya da tozlu rafları boyluyor! Peki, o halde, gazete köşelerinde her hafta boy göstermenin ne anlamı var ki! Anlamı var mı, yok mu doğrusunu söylemek gerekirse, benözüm de pek bilemiyorum ama, yine de millete “akıl hocalığı” yapmak hoşuma gidiyor! Keyif alıyorum! Zaten keyif dediğin ne ki, keçi boku! Tespih gibi çek çek dur!

Evet! Bir taraftan tespih çekip diğer taraften akıl kumkuması kesilerek siz sayın okuyucularıma akıl dağıtırken, geriye baktığımda bir de ne göreyim! Dağıta dağıta sıfırı tüketmiş, akıldan yana bende bir şey kalmamış!

Yazar Hakkında

Mıgırdiç Margosyan

23 Aralık 1938’de Diyarbakır’ın ünlü Hançepek Mahallesi’nde (Gâvur Mahallesi) doğdu. Eğitimini Süleyman Nazif İlkokulu, Ziya Gökalp Ortaokulu, daha sonra İstanbul’daki Bezciyan Ortaokulu ve Getronagan Lisesi’nde sürdürdü. İstanbul Üniversitesi Edebiyat Fakültesi Felsefe Bölümü’nü bitirdi. Karagözyan Yetimhanesi’nde belletmenlik yaptığı gençlik yıllarında şair arkadaşı Varteres Karagözyan’la birlikte Ermenice To (1959) dergisini çıkardı. 1966-1972 yılları arasında Üsküdar Selamsız’daki Surp Haç Tıbrevank Ermeni Lisesi’nde müdürlüğün yanı sıra felsefe, psikoloji, Ermeni dili ve edebiyatı öğretmenliği yaptı. Daha sonra öğretmenliği bırakarak ticarete atıldı.

Edebi çalışmalarını aralıksız sürdürdü. Marmara gazetesinde yayımlanan Ermenice öykülerinin bir bölümü Mer Ayt Goğmerı [Bizim Oralar] adıyla kitap haline getirildi (1984; 1994’te Aras tarafından yeniden basıldı) ve bu kitabıyla 1988’de, Ermenice yazan yazarlara verilen Eliz Kavukçuyan Edebiyat Ödülü’nü (Paris-Fransa) aldı. 1993’te, dostları Yetvart ve Payline Tomasyan, Hrant Dink ve kardeşi Ardaşes Margosyan’la birlikte Aras Yayıncılık’ı kurdu. Gâvur Mahallesi (1992, ilk basımı Bebekus’un Kitaplığı’ndan, daha sonrakiler Aras’tan), Söyle Margos Nerelisen? (1995) ve Biletimiz İstanbul’a Kesildi (1998) adlı Türkçe kitaplarını, 1999’da ikinci Ermenice kitabı Dikrisi Aperen [Dicle Kıyılarından] izledi. Gâvur Mahallesi Avesta Yayınları tarafından Li Ba Me, Li Wan Deran [Bizim O Yöreler] adıyla Kürtçe olarak yayımlandı (1999; 2018’de Aras bu kitabın yeni baskısını Taxa Filla adıyla yaptı). Türkçe kaleme aldığı Tespih Taneleri (2006) adlı anı-romanı büyük ilgiyle karşılandı. Yazarın en çok okunan kitabı Gâvur Mahallesi, 2011’de Türkçe, Ermenice ve Kürtçe olarak, üç dil tek ciltte toplanarak basıldı. Son edebi eseri Tanrı’nın Seyir Defteri 2016’da yayımlandı. Gâvur Mahallesi 2017’de Gomidas Enstitüsü (Londra) ve Aras işbirliğiyle İngilizce olarak basıldı. 2018’de, yazarın sekseninci yaşı vesilesiyle eserlerini bir araya getiren Fıllaname özel bir ciltle ve numaralı olarak yayımlandı. Aynı yıl, Yusuf Kenan Beysulen’in yönettiği ve Mıgırdiç Margosyan’ın hayatını anlatan Gâvur Mahallesi belgeseli DVD olarak yayımlandı.

Çeşitli gazetelerde uzun yıllar boyunca köşe yazıları yazan Mıgırdiç Margosyan’ın bu denemelerinden seçkiler ciltler halinde yayımlandı. Evrensel gazetesinde köşesindeki yazıları Kirveme Mektuplar adıyla 2006’da Diyarbakır’da kitaplaştırıldı (Lis tarafından, 2011’da yeni basımı Aras). 1996-1999 yılları arasında Agos gazetesinde yayımlanan makalelerinden yapılan bir seçki olan Zurna 2009’da; yine Evrensel yazılarından derlenen Çengelliiğne (ilk basımı 1999, Belge Yayınları, 2010’da yeni basımı Aras); Yeni Yüzyıl ve Yeni Gündem gazetelerinde yayımlanan makalelerinden derlenen Kürdan 2010’da; Kürt Sorunu etrafındaki yazılarını bir araya getiren Memleket Meselesi 2019’da yayınevimizce kitaplaştırıldı. 2022’de, öyküleri Editions Parantheses (Marsilya) tarafında Fransızcaya Sur les du Tigre başlığıyla çevrildi.

 

Ermenice taşra edebiyatının Hagop Mıntzuri’den sonra Türkiye’deki son temsilcisi olarak kabul edilen, eserleriyle pek çok insanın ruh dünyasında izler bırakan Mıgırdiç Margosyan, 2 Nisan 2022’de Kadıköy’deki evinde vefat etti. 7 Nisan’da Kumkapı Meryem Ana Kilisesi’nde yapılan dini törenden sonra Şişli Ermeni Mezarlığı’nın aydınlar için ayrılan bölümüne gömüldü.

Basından

Sitemize giriş yaparak kişisel verileriniz, site kullanımınızı analiz etmek, sosyal medya özellikleri ve reklamları kişiselleştirmek amacıyla çerezler aracılığıyla işlenmektedir. Detaylı bilgi için Çerez Politikası Metni’ni okuyabilirsiniz. Anladım butonuna tıklayarak açık rıza beyanında bulunmuş olursunuz.