Dünyaca tanınmış Rus yazar Vasili Grossman’ın Ermenistan izlenimlerini kaleme aldığı Taşlar Ülkesine Yolculuk, yazarın ilk kez ziyaret ettiği Kafkas coğrafyasına dair tanıklığı olmanın çok ötesine geçen, yer yer sarsıcı, yer yer lirik ama her yönüyle güçlü bir metin. Grossman kitapta, hayata, Sovyet insanına, Rus, Ermeni, Yahudi kimliklerine, milliyetçilik ve antisemitizm, Stalinizm gibi konulara ilişkin tartışmalarla, zengin bir malzemeyi usta yazarlara özgü bir maharetle işliyor.
Döneminin en önemli Sovyet yazarlarından biri olan Vasili Grossman, Şubat 1961’de Yaşam ve Yazgı adlı romanının daktilo edilmiş metnine KGB tarafından el konduktan sonra, bu durumun yol açtığı maddi ve manevi sıkıntılardan bir nebze olsun sıyrılabilmek amacıyla, Ermenice yazılmış bir epik romanın Rusça çevirisini düzeltme önerisini kabul eder. Yazarla ve çevirmenle tanışmak ve birlikte çalışmak için aynı yılın sonbaharında Ermenistan’a gider. Burada geçirdiği zamanın ardından kaleme aldığı Dobro vam (Merhaba Size) da sansüre takılır ve ancak yazarın Eylül 1964’teki ölümünden sekiz ay sonra, birçok bölümü çıkarılmış olarak basılır. Eksiksiz metin ise ancak 1988’de gün yüzü görebilecektir. Aras’ın Taşlar Ülkesine Yolculuk başlığıyla yayımladığı kitap, bu eksiksiz metnin çevirisidir. Grossman kitapta, belki de ömrünün son demlerinde olduğunun bilinciyle, zamanın ruhunu, insanın doğasını anlamaya çalışıyor ve bilgelik, zekâ, mizah, kavrama gücü dolu bir metin sunuyor “Taşlar Ülkesi”nden tüm dünyadaki okurlarına.
Avlular! Erivan’ın ruhunu, özünü oluşturan şey kiliseleri, idari binaları, tren istasyonları, tiyatrosu ve filarmoni binası, üç katlı alışveriş mağazası değil, işte bu avlulardır. Düz çatılar, merdivenler, küçük merdivenler, küçük koridorlar, küçük balkonlar, teraslar, küçük teraslar, çınarlar, incir ağacı, üzüm asması, küçük masalar, küçük banklar, geçitler, verandalar – hepsi uyumlu bir şekilde bir arada, kaynaşmış, birbirinin içine geçmiş, birbirinin içinden çıkmış… İşte avlular! Kaldırılmış örtünün altında şehrin canlı organizması – burada Doğu’ya özgü tüm yaşamı, yürekteki şefkati, bağırsak hareketlerini, sinir patlamalarını, kan bağını ve topluluğun gücünü görmek mümkün.
Ve ben burada dikilirken kendi Erivan’ımı inşa ediyorum; gül rengi tüfü, bazaltı, asfaltı ve kaldırım taşını, vitrin camını, Stalin ve Lenin heykellerini, Abovyan’ın, Şahumyan’ın, Çarents’in heykellerini, Anastas Migo-yan’ın sayısız portresini, yüzleri, konuşmaları, çılgın sürücüler tarafından sürülen arabaların öfkeli hızını ufalıyor, parçalara ayırıyor, içime çekiyor ve özümsüyorum.
1905’te Ukrayna’nın Berdiçev şehrinde, Yahudi bir ailenin çocuğu olarak doğdu. 1929’da Moskova Devlet Üniversitesi’nin kimya bölümünü bitirdi. 1934’te “V gorode berdıçyove” (“Berdiçev Şehrinde”) adlı ilk hikâyesini ve Glyukauf adlı romanını yayımladı. II. Dünya Savaşı sırasında, Kızıl Ordu’nun yayın organı Krasnaya Zvezda(Kızıl Yıldız) gazetesinde muhabirlik yaptı. 1944’ün sonlarına doğru kaleme aldığı “Treblinka Cehennemi” bir Nazi ölüm kampıyla ilgili ilk makale olup Nürnberg Mahkemeleri’nde kanıt olarak kullanıldı. Savaş muhabiriyken tuttuğu defterler ve yazdığı makaleler 2007’de Anthony Beevor ve Lyuba Vinogradova’nın editörlüğünde Savaşta Bir Yazar: Vasili Grossman Kızıl Ordu’yla 1941-1945 başlığı altında derlendi (Can Yay., 2013). 1942 tarihli savaş romanı Narod bessmerten (Ölümsüz Halk) ve 1952 tarihli Za pravoya delo (Haklı Bir Dava Uğruna) ile ünlenen yazarın en tanınmış eseri, 1961’de KGB’nin daktilo edilmiş metnine el koyduğu Jizn i sudba, yani Yaşam ve Yazgı’dır (Can Yay., üç cilt, 2012). Grossman’ın sağlığında yayımlandığını göremediği bu eser ve daha sonra üzerinde çalıştığı Vsyo teçyot (Her Şey Geçip Gider, Can Yay., 2013) Rusya’da ancak 1980’lerin sonunda basılabildi. 1964’te Moskova’da hayatını kaybetti.
Avlaremoz Serdar Korucu 21.03.2018
Avlaremoz Serdar Korucu 20.03.2018
Agos Yetvart Danzikyan 03.02.2018
Şarap Dumanları Mustafa Kemal Yılmaz 16.01.2018
Ahval Esra Yalazan 14.01.2018
Edebiyat Haber Feridun Andaç 09.01.2018
K24 Behçet Çelik 28.12.2017