225,00 ₺
Etiket Fiyatı: 300,00 ₺
Bu eser, Ermenice edebiyatın yaşayan en üretken ve etkili isimlerinden Rober Haddeciyan’ın Tavan adlı romanının devamıdır. Haddeciyan, toplumsal belleği bireyin kırılgan bedeni ve zihinsel sürekliliği üzerinden ele almayı başaran nadir yazarlardandır. Tavanın Öte Yanı, bireysel ve kolektif hafıza arasındaki ilişkiyi sorgulayan, göç etmenin hem fiziksel hem düşünsel sonuçlarını göz önüne seren, çağdaş Ermenice yazının önemli metinlerinden biri olarak dikkat çekiyor. Haddeciyan’ın güçlü gözlem yeteneği ve dilindeki ölçülülük, bu eseri yalnızca bir devam kitabı değil, aynı zamanda bağımsız bir edebi duruşun ifadesi haline getiriyor.
Kahve alacaktım. Parfüm reyonunu geçtim, çanta ve eldiven reyonunu geçtim, etek reyonunu geçtim, alt kattaki süpermarkete indim. Doğrudan kahve reyonunun karşısına dikildim. Hep böyle yapıyorum. Durup cam bölmeler içinde yan yana dizilmiş on yedi çeşit kahveye bakıyorum. Her bölmenin üzerinde bir ülke adı yazıyor. Porto Riko kahvesi. Brezilya kahvesi. Türk kahvesi. Ermeni kahvesi. Öbürleri hiç önemli değil benim için. Ruhumun derininde fırtınalar yaratan o iki bölmeye bakıyorum sadece. Safım, biliyorum, böyle fırtınalara yakalandığım için safım. Ama bu fırtına bu ülkede bana kalan çok az sevinçten biri. Kahvenin birinde Türk, diğerinde Ermeni diye sunulduğu iki cam bölmeye bakmak. Bu iki kahvenin sadece adının farklı olduğunu biliyorum. Aslında tatları aynı, kokuları aynı, renkleri aynı. Buna rağmen, güzel tezgâhtar kıza iki kahveyi karıştırıp bana bir paket karışık kahve vermesini söylüyorum. Kız dediğimi yapıyor. Paketi sepete büyük bir mutlulukla koyuyorum.
Ermenice edebiyatın yaşayan en önemli ve üretken yazarlarından biridir. 26 Ocak 1926’da Avedis-Siranuş çiftinin çocuğu olarak İstanbul Bakırköy’de dünyaya geldi. Ailesinin Kurtuluş’a taşınmasının ardından Pangaltı Mıkhitaryan Ermeni Okulu’na kaydolarak liseye kadar bu okulda eğitim gördü. 1944’te mezun olduktan sonra bir yıl İstanbul Üniversitesi Fizik-Matematik bölümüne devam etti, daha sonra geçiş yaptığı Edebiyat Fakültesi Felsefe-Psikoloji Bölümü’nden 1950’de mezun oldu. Askerliğini yedek subay olarak Ankara ve Ağrı’da tamamladıktan sonra Süzan Tamikyan’la evlenerek büyük bir tekstil firmasının temsilcisi olarak çalışma hayatına atıldı.
Daha okul yıllarında edebiyat yeteneğiyle dikkat çeken Haddeciyan, öğretmenlerinin de teşvikiyle 1946’da “Paraskhal” [Kelime Yanlışı] adlı öyküsünü Aniv [Tekerlek] aylık dergisine gönderdi. O tarihten itibaren kendisini tamamen Ermenice edebiyata adayarak Zahrad, Zareh Khrakhuni ve Varujan Acemyan’la birlikte günlük Ermenice Marmara gazetesinin edebiyat sayfalarını hazırlamaya başladı. 1967’de Marmara’nın yayın yönetmenliğini üstlenerek günlük toplumsal meselelere dair köşe yazılarının yanı sıra çeviri çalışmalarında bulundu.
1983’te en önemli eseri kabul edilen Arasdağı [Tavan] yayımlandı. Vasdag [Kazanç] 1976’da, Arasdağı da 1983’te merkezi ABD’de bulunan Alek Manukyan Vakfı Edebiyat Fonu’nun birincilik ödülüne layık görüldü.
Edebiyat bilimci Suren Tanielyan’ın R. Haddeciyan, neraşkharhi keğarvesdagan knnutyun [R. Haddeciyan, Sanatsal Bir İç Dünya İncelemesi] başlıklı kapsamlı çalışması sayesinde Ermenistan’da da geniş kitlelerce tanındı. 2001’de Ermenistan Gazeteciler Birliği’ne üye olarak kabul edilen Haddeciyan, aralarında Ermenistan Kültür Bakanlığı Altın Madalyası, Ermenistan Devleti Movses Khorenatsi Madalyası, Erivan Devlet Üniversitesi Altın Madalyası, Ermenistan Gazeteciler Birliği Altın Kalem Ödülü, S. Mesrob Maşdots Ödülü, Surp Sahak Surp Mesrob Madalyası’nın da bulunduğu sayısız ödüle layık görüldü. Haddeciyan, Marmara gazetesinde ve sahibi olduğu basımevinde Ermenice edebiyata, kültür-sanat ve toplumsal hayatına katkıda bulunmayı sürdürmektedir. Roman, öykü, eleştiri, deneme, oyun, gazete yazıları türlerinde yüzden fazla kitabı vardır.