Diyarbakırlı bir baba ve Adanalı bir annenin çocuğu olan Peter Najarian, Son Ermeni ‘de kimliğinin ve kaybettiği babasının izlerini ararken Anadolu göçmeni ailesinin geçmişiyle hesaplaşan, içindeki huzursuzluğun ve doğduğu yer olan Amerika’ya karşı hissettiği yabancılığın nedenlerini bulmaya çalışan bir Ermeni gencinin isyanını dile getiriyor. Yazar romanda, aile, aidiyet, kimlik kavramları üzerine sorular sorarken, bir yandan da, yoğun ve ince bir dille işlediği karakterler ve diyaloglar aracılığıyla bir halkın geçmişinin sonraki kuşakların yaşamı üzerindeki etkisini büyüteç altına aldı. Romanın baş karakteri Aram aile geçmişini sürekli olarak sorgular geçmiş bir şekilde onun da içinde yaşamaktadır. Ancak o, çeşitli tereddütler, bunalımlar, sıkıntılar yaşayıp kendi kimliğini oluşturma yolunda yalpalasa da, geçmişi sürekli olarak yeniden yaşamanın hayatını giderek zorlaştıran etkisinin farkına varır ve ailesinin yazgısının kendi hayatıyla birlikte değişebileceğine dair bir umuda sımsıkı sarılır.
Babam, senin baban ve annem arasındaki o eski üçgeni ne zaman açmaya kalksam utanıyorsun. Zippo çakmağınla oynamaya başlayıp, bırakalım geçmiş geçmişte kalsın gibi anlamsız klişeler geveliyorsun. Ama yine de onların dilini okuyup yazabiliyor, müzikleriyle dans ediyor, kızlarından biriyle evlenip çocuklarını Ermeni kilisesine gönderiyorsun. Benim olabileceğimden çok daha fazla Ermenisin. Ama aynı zamanda o kadar Amerikalısın ki, o Hollywood fimleri ve kardırıcı müziklerle dolu beyninde eski dostun Frank Sinatra bile senden daha Amerikalı olamaz. Bir şekilde, her ikisini de başarmışsın.
*
Petrus Tomasyan, ailenin en küçük çocuğu olarak, Bağdat’tan Konstantinopol’e uzanan antik kervan yolu üzerinde surlarla çevrili bir şehir olan Diyarbakır’da, Dicle kıyısında, 1893’te doğdu. (…)
Türklerin, Ermenilerin ve Süryanilerin labirentimsi karmaşasında, bir çocuğun düz damların birinden diğerine atlayarak evden eve geçebileceği, açık avlularda peçeli kadınlarla Hıristiyan kadınları gözetleyebileceği, masumca herkesin mahremiyetine girebileceği iç içe geçmiş evler gibi sözcükler… taa ki, çok genç yaşta, odar, yani yabancı sözcüğünü öğrenene kadar…
*
Oğlum, dedi babam, Amerika bizim uyanmak için mücadele ettiğimiz bir kâbustur.
(…) Peki ben bu arada ne yapayım baba?
Dolaş ve ara, dedi, dolaş ve ara.
Bu yanıt pek hoşuma gitmemişti ama bu konuda suçu kendimden başkasına atamazdım.
Türkiye’ye gitmeyi düşündüm, ama çok uzak ve pahalıydı. Ayrıca artık köklerimi aramıyordum; kemikler çok derine gömülmüştür ve sonunda farkına varmıştım ki, bana bir fayda sağlamayacaklardı.
Adanalı bir anne ve Diyarbakırlı bir babanın çocuğu olarak 1940’ta New York yakınlarındaki Union City’de doğdu. Rutgers Üniversitesi’nde İngiliz dili ve edebiyatı okudu, San Francisco Üniversite’nde yaratıcı yazarlık yüksek lisansı yaptı. Çeşitli üniversitelerde ders verdi. Öykü, şiir ve denemeleri dergi ve antolojilerde yayımlandı. İlk romanı Voyages 1971’de basıldı (Türkçe basımı: Son Ermeni, Ece Eroğlu çevirisiyle, Aras, 2004). Bu kitapta, kimliğinin ve kaybettiği babasının izlerini ararken Anadolu göçmeni ailesinin geçmişiyle hesaplaşan, içindeki huzursuzluğun ve Amerika’ya karşı hissettiği yabancılığın nedenlerini bulmaya çalışan bir Ermeni gencinin isyanını dile getirdi. Bu ilk romanıyla edebiyat çevrelerinden olumlu tepkiler aldı. 1978’de yayımladığı Wash Me On Home, Mama’da aile, aidiyet ve kimlik kavramları üzerinde durdu. 1986’da yayımlanan Daughters of Memory’de ise kadın figürleri aracılığıyla geçmişinin izlerini sürdü ve simgesel bir kadın korosuyla dünü bugüne, ailesinin macerasını Amerika’daki yaşantıya bağladı. Najarian’ın anı ve denemelerden oluşan kitabı The Great American Loneliness (Büyük Amerikan Yalnızlığı) ise 1999’da yayımlandı. Eski kitaplarında Peter ismini kullanan Najarian, son üçlemesiyle birlikte (The Artist and His Mother, The Paintings of Art Pinajian, The Naked and The Nude) Pete ismini kullanmaya başladı. Halen, günlerini edebiyat ve resimle uğraşarak geçirdiği Kaliforniya’da yaşıyor.
Gündem Gazetesi Vecdi Erbay 31.10.2004
Agos Gazetesi Oşin Çilingir 03.09.2004
Agos Gazetesi 20.08.2004