Ödlekler Cesurdur, William Saroyan dizisinin ilk kitabı, Saroyan ile Türkiyeli okuru buluşturma gayesinin ilk adımı. Yüreği Bitlisli ninelerinden, dedelerinden dinleyerek öğrendiği Anadolu toprağında, Bitlis’te kalmış bir Amerikalı Ermeni’nin dünyasını merak edenlere eşsiz bir fırsat…
Ödlekler Cesurdur öykülerinde anlatılan kendilerini yaşadıkları yere ait hissetmeyenlerin dramıdır.
Saroyan’ın öykücülüğü öylesine özgün, dili öylesine akıcı ve iğneleyicidir ki, bu tarz zamanla edebiyat eleştirmenlerince «Saroyanesk» diye adlandırılmıştır. Yapıtlarındaki yalınlık, içtenlik benzersizdir.
Bir solukta okuyacağınız 14 öyküden oluşan William Saroyan’ın bu kitabı, sizi yüzyılın başından alıp Bitlis, Erzurum, Trabzon, Marsilya, New York, Fresno yolunda yaşanan açlık, yoksulluk ve güvensizlik içinde bile yaşama sevinçlerini kaybetmeyen küçük insanların dramı ile günümüze taşıyacaktır.
1917 yılıydı, tam elli yıl önce, gene bu aydı belki; temmuz. Sen bağda yalnız kalıyordun. Karın ve iki oğlun Bitlis’teydiler, belki de yakınında ya da çok uzağında, birçoklarının kat ettiği ve üstünde öldüğü Bitlis’ten çöle uzanan uzun yolda açlıktan ve susuzluktan ölmemiş, öldürülmemişlerse. Hayattalarsa bile, ne onlardan ne de onları gören birinden hiçbir haber alamamıştın. Belki de çocukların yaşıyor ama kim olduklarını bilmiyorlardı, hatırlayamayacak kadar küçüktüler. Belki bir yetimhaneye yerleştirilmiş ve onlara yeni isimler verilmişti…
Aile toplanıp Amerika’ya, ilk önce New York’a, sonra Kaliforniya’ya gelince, ailevi delilik sürmüş ama şekli değişmiş. Tabii, bu da beklenebilir bir şeymiş, ne de olsa Amerika hepten başka çeşit bir ülke. Ailenen Amerika’da gömülü tek bir ferdi dahi yokmuş. Hepsi de yerin üstünde, Amerikan toprağına sağlam basarak hayatlarını sürdürüyorlarmış, kimi zaman karpuz satarak, kimi zaman bağda çalışarak.
Bir yandan Fresno’daydık, bir yandan hiçbir yerde. Ölüm içimizden birini yakalamadığı, biz de onu gömüp orada yattığını bilmediğimiz sürece nasıl herhangi bir yere ait olabilirdik ki?
Bitlis'ten Amerika'ya göç etmiş Ermeni bir ailenin, orada doğan ilk ferdi olarak 31 Ağustos 1908'de Kaliforniya eyaletinin Fresno kasabasında dünyaya geldi. Bir Presbiteryen rahibi olan babası, Saroyan üç yaşındayken ölünce, annesi Saroyan'ı ve üç kardeşini yetimhaneye vermek zorunda kaldı. Yetimhanede geçirilen beş yıldan sonra çocuklar annelerine kavuşarak Fresno'da bir araya geldiler. Resmi eğitimle bir türlü yıldızı barışmayan Saroyan on beş yaşında okulu terk etti. Çeşitli işlerde çalıştı. Asıl hedefi yazar olmaktı. Bunun için bir yandan da öyküler yazmayı sürdürüyordu. İlk öyküsü Story dergisinde 1933 yılında yayımlandı. 1934 yılında ise Randon House yayınevi tarafından The Daring Young Man on the Flying Trapeze and Other Stories isimli kitabı yayımlandı ve o yılın en çok satan öykü kitabı oldu. Bundan sonra artık hep yazdı. Yazmaktan ve gezmekten başka bir iş yapmadı. İçki ve kumar alışkanlığı yüzünden inişli çıkışlı bir grafik gösterse de elli seneyi aşan başarılı ve üretken bir kariyer ortaya koydu. 1939 yılında The Time of Your Life oyunuyla Pulitzer Ödülü'nü kazandı, ödülü reddetti. Saroyan hayatı boyunca altmışı aşkın kitap -öykü, oyun ve roman yazdı. Düzyazıda kendine özgü bir tarz yarattı. Akıcı, konuşur gibi, coşku dolu bu tarz kendi adıyla "Saroyanesque" olarak anılır oldu. Kendisinin de söylediği gibi, Saroyan, öykülerinde tek bir şeyi anlatır: insanı. Yazarken içten ve yalındır. Onun eserlerinde süslü tabirler, söz oyunları aramak boşunadır. Öykünün bütünü ve konu esastır. William Saroyan, klasik tabirle hızlı bir hayat yaşadı, dünyayı ve bu arada ata yurdu Bitlis'i gezdi, evlendi, boşandı, sonra aynı kadınla tekrar evlendi, sonra yine boşandı. 1981 yılında doğduğu yerde öldüğü zaman adı amerikan edebiyatının en iyi kısa öykü yazarları arasına çoktan yazılmıştı bile. Köklerine ve atalarının kültürüne bağlılığıyla, Saroyan, daha 1935'te Avrupa gezisinin bir durağı olarak Sovyet Ermenistanı'nı ziyaret eder. Üçüncü ve 1978'deki son ziyaretinde, yetmişinci yaş gününü de dostlarıyla birlikte orada kutlar. Vasiyeti üzerine, naaşının bir bölümü Ermenistan'a götürülerek Erivan'daki ünlüler panteonuna gömülür.
Birgün Kitap Eki Volkan Alıcı 02.07.2011
heselm.com 10.02.2009
suryaniler.com Özlem Ertan 29.12.2008
Agos Kitap / Kirk Bülent Kale 01.11.2008
Agos Kitap / Kirk Yeliz Kızılarslan 01.11.2008
Radikal Gazetesi Şeyhmus Diken 24.10.2008
Taraf Gazetesi Leyla İpekçi 09.09.2008
Mavi Defter Mustafa Özmen 01.09.2008
Birgün Gazetesi Feza Kürkçüoğlu 31.08.2008
Radikal Gazetesi Nigar Avşar 16.08.2008
İşçi Cephesi Dergisi Saha Yetigen 02.06.2008
gelawej.net 01.01.2006
BİA Haber Merkezi Nazmiye Güçlü 15.05.2004
İnsancıl Dergisi Zafer Doğan 01.01.2002
Yedinci Gündem Gazetesi Vecdi Erbay 29.09.2001
Virgül Dergisi Behçet Çelik 01.06.2001
Radikal Gazetesi Karin Karakaşlı 04.05.2001
Katılım Dergisi Volkan Alıcı 03.05.2001
Artı Gündem Gazetesi Behçet Çelik 31.03.2001
Agos Gazetesi Oşin Çilingir 23.03.2001