187,50 ₺
Etiket Fiyatı: 250,00 ₺
Hapishane-i Umumi Kadınlar Koğuşu, Osmanlı İmparatorluğu topraklarında bir kadın tarafından yazılmış ilk hapishane tanıklığı olarak nitelendirilebilir. Lozan’da üniversite öğrencisiyken ailesine yazdığı mektuplar gerekçe gösterilerek 1915’te tutuklanan ve ailesiyle birlikte Divan-ı Harp’te yargılanan Vartuhi Kalantar (1895-1978), hakkında tutuklama kararı çıkarılan diğer Ermeni aydınlarla birlikte Hapishane-i Umumi’ye gönderildi. İki buçuk yıllık mahkûmiyetini, 1920-1921 yılları arasında Getronagan pandin gineru pajinı [Hapishane-i Umumi Kadınlar Koğuşu] adıyla ilk kez Hay gin dergisinde anlattı. Kalantar’ın anıları, Osmanlı’nın ilk modern hapishanesi olan Hapishane-i Umumi’yi bir etnografi gibi inceleyen, yazarın keskin gözlem gücüyle harmanlanmış, eşsiz bir anlatı olarak karşımıza çıkıyor.
“Bitlerini matmazelin üstüne dökeceksin,” dedi ötede yüzüstü yatan bir arkadaşı. Gömleğini ellerinin arasına almış, bilge bir edayla kendininkileri ayıklıyordu. Yanımda duran kız el hareketi yapınca diğeri feci bir küfürle karşılık verdi. “Terbiyesizlenmeyiniz! Görmüyor musunuz, bunlar namuslu,” diye uyardı bir köşede oturan hacı kadın. O an dışarıdan birtakım sesler duyuldu: “Ekmek geliyor, ekmek başına!” Etrafımızı çevreleyen hat, göz açıp kapayıncaya kadar dağıldı. Bütün kadınlar düşe kalka, birbirlerini eze eze sesin geldiği yöne doğru fırladı. Dışarıda, başında alacalı bir örtüyle siyahi bir kadın, ekmekleri tek tek çuvaldan çıkarıp dağıtıyor, bazılarının sırtına samimi bir edayla vurmayı ihmal etmiyordu. […] Ekmek kapmak için yanındakine bir yumruk indiren ya da bir lokmacık ekmeği ağzına tıkıştırmak isteyen eller, havada kesintisiz bir hareket halindeydi. Birçoğu odasına varmadan elindeki ekmeği yemiş bitirmişti bile. Kendilerine çuvalın dibindeki ekmek kırıntılarından başka bir şey kalmayan zavallılar ise ağlıyordu. Kolcu hanım elinde bir sopa, isyancıları hizaya getirmeye ve bütün kadınları koğuşlarına sokmaya çalışıyordu. Siyahi meydancı, ekmeği getiren kapıcıyla eşikte flörtleşiyordu. Ben ise cüzamlılar odasının önünde durmuş, olan biteni izliyordum.
2 Şubat 1895’te Bursa’da doğdu. 1911 yılında lisans eğitimi almak için Lozan’a gitti, edebiyat ve tarih alanlarında ihtisas yaptı. Yükseköğrenimine Leipzig Üniversitesi’nde devam etti. Birinci Dünya Savaşı başladığı esnada, yaz tatili için İstanbul’a gelmişti. Bu sırada bir ihbar sonucu evleri basıldı ve ailesiyle birlikte tutuklandı. Babasıyla Vartuhi, neredeyse üç yıl boyunca Hapishane-i Umumi’de hapsedildi. 1918’de serbest kaldı. Savaş’tan sonra toplumsal yardım faaliyetlerine katıldı ve Hay gin dergisinde yazmaya başladı. 1921’de Amerika’ya göç etti. Siyaset ve tarih alanında, İngilizce ve Ermenice pek çok çalışmaya imza attı. 1978 yılında Washington’da öldü.
Evrensel Laçin Barış 19.09.2024
Agos Pınar Öğünç 12.09.2024