270,00 ₺
Etiket Fiyatı: 360,00 ₺
Bitlis’ten Amerika’ya göç etmiş Ermeni bir ailenin ilk ferdi olarak 31 Ağustos 1908’de California eyaletinin Fresno kasabasında dünyaya gelen William Saroyan, ardında altmışı aşkın edebi eser ve “Saroyanesk” olarak bilinen edebi bir tarz bıraktı. Amerikan edebiyatının en iyi öykü, roman ve oyun yazarlarından biri kabul edilen Saroyan’ın ilk kez 1951’de New York’ta basılan romanı Rock Wagram, ilk kez Türkçe okurla buluşuyor!
Fresno’daki Şişko Aram’ın Yeri’nde barmenlik yapan yirmi beş yaşındaki Arak Vağramyan, on yıl içinde Hollywood’un ünlü aktörlerinden Rock Wagram’a dönüşür. Amerika’da yaşayan Ermeni bir erkeğin iç dünyasını, aşk ve anlam arayışını, ölümle savaşını anlatan Rock Wagram, Saroyan’ın yaşamından bir kesiti kurgusal öğelerle zenginleştirerek ortaya koyarken, bireysel olandan toplumsal olana, toplumsal olandan evrensel olana uzanan varoluşsal sorulara da mizahi ve derin cevaplar arıyor.
Barda durmuş Hayk’ı düşünüyordum, on altı yaşındayken babamla ettiğim kavgayı ve senin “Utan!” deyişini düşünüyordum, utanç içinde sabaha kadar yürüdüğümü, olduğumdan daha iyi biri olmamı istediği için babama, Ermeni Kilisesi’ndeki koroya katılmamı istediğin için sana, öldüğü için de Hayk’a –onu asla affetmeyeceğim– öfke duyduğumu ve bir erkeğin daima özlem duyduğu şeylere özlem duyduğumu hatırlıyorum. […] ve sonra gece üç buçukta kızı gördüm […] Bu şubatta oldu, şimdi eylüldeyiz. Henüz emin olmadığım çok şey olsa da en azından şimdiye kadarkilerin en iyisi o ve beni sevdiğini söylüyor. […] Henüz taze bir yalancı ama söylediği her şey yalan, beni sevmediğini, sadece benimle evlenme fikrini sevdiğini biliyorum, adımı söylemeyi seviyor, Ermeni olmak istediğini, seninle konuşmak için Ermenice öğrenmek istediğini, çocuklarımıza Ermenice öğretmek istediğini söylüyor, dokuz çocuk istiyor çünkü dokuz çocuk istediğimi söylemiştim, yalancının teki, onun yalancı olduğunu biliyorum ama işin kötü yanı ona sahip olmak çok güzel, çocukların ondan dünyaya gelmesi de çok güzel olacak ve bu da bir şey, bu yüzden beni sevdiğini söylerken veya başka şeyler söylerken bambaşka şeyler düşünüyor olması umurumda bile değil.
Bitlis'ten Amerika'ya göç etmiş Ermeni bir ailenin, orada doğan ilk ferdi olarak 31 Ağustos 1908'de Kaliforniya eyaletinin Fresno kasabasında dünyaya geldi. Bir Presbiteryen rahibi olan babası, Saroyan üç yaşındayken ölünce, annesi Saroyan'ı ve üç kardeşini yetimhaneye vermek zorunda kaldı. Yetimhanede geçirilen beş yıldan sonra çocuklar annelerine kavuşarak Fresno'da bir araya geldiler. Resmi eğitimle bir türlü yıldızı barışmayan Saroyan on beş yaşında okulu terk etti. Çeşitli işlerde çalıştı. Asıl hedefi yazar olmaktı. Bunun için bir yandan da öyküler yazmayı sürdürüyordu. İlk öyküsü Story dergisinde 1933 yılında yayımlandı. 1934 yılında ise Randon House yayınevi tarafından The Daring Young Man on the Flying Trapeze and Other Stories isimli kitabı yayımlandı ve o yılın en çok satan öykü kitabı oldu. Bundan sonra artık hep yazdı. Yazmaktan ve gezmekten başka bir iş yapmadı. İçki ve kumar alışkanlığı yüzünden inişli çıkışlı bir grafik gösterse de elli seneyi aşan başarılı ve üretken bir kariyer ortaya koydu. 1939 yılında The Time of Your Life oyunuyla Pulitzer Ödülü'nü kazandı, ödülü reddetti. Saroyan hayatı boyunca altmışı aşkın kitap -öykü, oyun ve roman yazdı. Düzyazıda kendine özgü bir tarz yarattı. Akıcı, konuşur gibi, coşku dolu bu tarz kendi adıyla "Saroyanesque" olarak anılır oldu. Kendisinin de söylediği gibi, Saroyan, öykülerinde tek bir şeyi anlatır: insanı. Yazarken içten ve yalındır. Onun eserlerinde süslü tabirler, söz oyunları aramak boşunadır. Öykünün bütünü ve konu esastır. William Saroyan, klasik tabirle hızlı bir hayat yaşadı, dünyayı ve bu arada ata yurdu Bitlis'i gezdi, evlendi, boşandı, sonra aynı kadınla tekrar evlendi, sonra yine boşandı. 1981 yılında doğduğu yerde öldüğü zaman adı amerikan edebiyatının en iyi kısa öykü yazarları arasına çoktan yazılmıştı bile. Köklerine ve atalarının kültürüne bağlılığıyla, Saroyan, daha 1935'te Avrupa gezisinin bir durağı olarak Sovyet Ermenistanı'nı ziyaret eder. Üçüncü ve 1978'deki son ziyaretinde, yetmişinci yaş gününü de dostlarıyla birlikte orada kutlar. Vasiyeti üzerine, naaşının bir bölümü Ermenistan'a götürülerek Erivan'daki ünlüler panteonuna gömülür.
K24 Behçet Çelik 31.10.2024